14. Hukuk Dairesi 2015/15144 E. , 2017/5604 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.06.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, alacaklı tarafından yapılan icra takibi sonucu alınan yetki belgesine dayanılarak açılan Balıkesir ili, Kepsut ilçesi, Hotaşlar köyü 143, 1199, 1266, 2822, 2871, 4171, 4411, 4412 ve 631 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
1)Dava konusu 143, 1199, 4411, 4412 ve 631 parsel yönünden;
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Satışına karar verilen taşınmaz;
a)Paylı mülkiyet hükümlerine konu ise satış bedelinin paydaşların tapudaki payları oranında,
b)Elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olması halinde satış bedelinin mirasçılık belgesindeki paylar oranında,
c)Hem paylı, hem de elbirliği mülkiyeti halinin bir arada bulunması halinde ise satış bedelinin tapudaki ve mirasçılık belgesindeki paylar nazara alınarak dağıtılmasına karar verilmesi gerekir.
Somut olaya gelince; mahkemece dava konusu 143, 1199, 4411, 4412 ve 631 parseller yönünden davanın kabulüne ve satış bedelinin taraflara dağıtılmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de harç ve vekalet ücretinin paydaşlardan tahsiline karar verildiği halde satış bedelinin satış masrafları düştükten sonra taraflara dağıtılmasına karar verilerek infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Ancak, bu hususlar kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nın 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2)Dava konusu 1266, 2822, 2871, 4171 parseller yönünden;
5578 sayılı Kanunla değiştirilen 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 8. maddesi gereğince bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne sebeple gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda bu arazilerin ifraz edilemeyeceği, payların üçüncü şahıslara satılamayacağı, devredilemeyeceği hükmü mevcutken, 5403 sayılı Kanunun 8. maddesinde 30.04.2014 tarihli ve 6537 sayılı Kanunun 4. maddesi ile yapılan değişiklikle "Tarım arazileri Bakanlıkça belirlenen büyüklüklerin altında ifraz edilemez, hisselendirilemez. Hazine taşınmazlarının satış işlemleri hariç olmak üzere pay ve paydaş adedi artırılamaz..." şeklinde düzenleme yapıldığından artık asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin altındaki arazilerde de payın üçüncü şahıslara satışı ve devri mümkün hale gelmiştir.
Somut olayda İİK"nın 121. maddesi gereğince yetki belgesine dayanılarak dava açılmıştır. Davanın açıldığı tarihte dava konusu taşınmazlar paylı mülkiyet rejimine tabi olsa da alacaklı 5403 sayılı Kanununun ilgili maddeleri gereğince doğrudan pay satışı talebinde bulunamayacağından bu davayı açmakta hukuki yararı mevcut ise de 5403 sayılı Kanununun 8. maddesinde yapılan değişiklik sonucu artık alacaklının, borçlunun paylı mülkiyete konu hisselerini doğrudan haczettirerek icra takibi yoluyla satışı mümkün haline geldiğinden artık hukuki yararı kalmamıştır. Bu durum kanun değişikliğinden kaynaklandığından usuli kazanılmış hak da oluşmaz.
Yukarıda açıklanan ilkelere göre; alacaklı aldığı yetki belgesine dayalı açtığı bu davanın, müstakil payın haczi ve satışı mümkün olduğundan, dava konusu 1266, 2822, 2871, 4171 parseller yönünden davanın reddi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 143, 1199, 4411, 4412 ve 631 parseller yönünden davalı ...’ın temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm sonucunun; 1 no"lu maddesinde yer alan “satış bedelinin satış masrafları düşüldükten sonra” sözcüklerinin çıkarılmasına, 2 no"lu maddesinde yer alan “satış bedelinin satış masrafları düşüldükten sonra” sözcüklerinin çıkarılmasına, 7 no"lu maddesinde yer alan “satış bedelinin satış masrafları düşüldükten sonra” sözcüklerinin çıkarılmasına, 8 no"lu maddesinde yer alan “satış bedelinin satış masrafları düşüldükten sonra” sözcüklerinin
çıkarılmasına, 9 no"lu maddesinde yer alan “satış bedelinin satış masrafları düşüldükten sonra” sözcüklerinin çıkarılmasına hükmün DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 1266, 2822, 2871, 4171 parsel sayılı taşınmazlar yönünden BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 04.07.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.