Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/9756 Esas 2016/4072 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9756
Karar No: 2016/4072
Karar Tarihi: 10.03.2016

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/9756 Esas 2016/4072 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2015/9756 E.  ,  2016/4072 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : ...İş Mahkemesi


    Davacılar, iş kazası sonucu maluliyetten doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davacılar ile davalılardan ...Aş. vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

    K A R A R


    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre; davacının tüm, davalı şirketin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalı ile yakınlarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, kazalı sigortalının maddi tazminat isteminin kabulüne, diğer davacıların manevi tazminat istemlerinin reddine verilmiştir.
    Dosya kapsamından, kazalı sigortalının daha önceden aynı davalılara karşı aynı olay nedeni ile açtığı maddi manevi tazminat davasının düzeltilerek onanmasına karar verildiği, onanan bu dosya içerisindeki 20/10/2011 tarihli hesap raporunun 2. şıkkında davacının zararının 64.536,46 TL olarak tespit edildiği, davacı kazalının 25/10/2011 tarihli ıslah dilekçesi ile anılan hesap raporuna herhangi bir itiraz ileri sürmeksizin belirlenen zarar tutarı kadar onanan dosyadaki maddi tazminat talebini ıslah ettiği anlaşılmaktadır.
    Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda “usuli kazanılmış hak” kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin yada tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.



    Bu açıklamalardan olarak somut olayda, davacı vekilinin onanan dosyadaki 20/10/2011 tarihli hesap raporuna karşı itiraz ileri sürmeksizin ıslah dilekçeleri ile maddi zararlarını 64.536,46 TL olarak belirlemesi üzerine, davalılar lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu, onanan dosyada zaten bu miktardaki tazminatın hüküm altına alındığı, haliyle eldeki dava dosyası açısından davacı tarafın talep edebileceği bakiye maddi tazminat alacağının bulunmadığı gözden kaçırılarak, davacı kazalının bakiye maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, usuli kazanılmış haklara aykırı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan...Aş."ne iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davacılara yükletilmesine,

    10/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.