Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/11081
Karar No: 2017/2933
Karar Tarihi: 06.04.2017

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/11081 Esas 2017/2933 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalılar ve davacılar arasındaki taşınmazların satılamaz şerhi nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlıkta, mahkeme satılamaz şerhinin tapu kaydından terkin edilmesi ve tazminat taleplerine ilişkin hüküm vermiştir. Ancak mahkeme, tapu maliklerinin diğer mirasçıları adına açılan aynı talepleri içeren diğer davayla birleştirilmesine rağmen, sadece tazminat istemine karar vermiş ve tapu iptali ve tescil taleplerine ilişkin karar vermemiştir. Ayrıca, taşınmazların arsa mı yoksa arazi mi olduğu ve bedelinin ne olduğu konusunda da yeterli araştırma yapılmamıştır. Bu nedenle, karar yargıtay tarafından bozulmuştur.
Kanun maddeleri: Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi.
20. Hukuk Dairesi         2015/11081 E.  ,  2017/2933 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ..., ... Yönetimi ve davacılar vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi ... adına kayıtlı ... 441 parsel sayılı taşınmaz ile davacıların murisi ... adına kayıtlı 435 parsel sayılı taşınmazın, 27/02/1961 tarihinde yapılan tapulama işlemleri sonucu tescil edildiğini, 1965 yılında ... Tahdit Komisyon çalışmalarının yapılarak taşınmazların tamamının ... sınırları dışında bırakıldığını, 1988 yılında başlayıp 05/04/1989 tarihinde sonuçlanan kadastro çalışmalarında söz konusu taşınmazların bir kısmının ziraat arazisi bir kısmının ise Devlet ormanı olduğu bildirilerek taşınmazların tamamı üzerine davalı ... Yönetimi tarafından satılamaz şerhi konulduğunu, tahditi yapılmış ve sınırları kesinleşmiş olan taşınmaz üzerinde ... sınır hattının yeni bir uygulama ile ... kapsamı içerisine alınmasının hukuken mümkün olmadığını, yapılan 2. çalışmanın mükerrer olup yok sayılacağını, davalı ... Yönetimine 01/06/2012 tarihli dilekçe ile yazılı olarak müraacatta bulunmalarına rağmen taleplerinin red edildiğini, taşınmazlar üzerinde ifraz işlemi de yapılamadığını belirterek dava konusu taşınmazlar üzerinde mevcut satılamaz şerhinin tapu kaydından terkinine, bu mümkün olmadığı takdirde taşınmazın ifrazı ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00.-TL tazminata hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.
    Davacılar vekili mahkemenin 2014/321 Esas sayılı dosyasında yine aynı parsellere ilişkin olmak üzere ve aynı talepler ile ancak bu kez tapu maliklerinin başkaca mirasçıları adına dava açmış, öncelikle taşınmazlar üzerindeki “satılamaz” şerhinin terkinini bu olmadığı takdirde taşınmazın ifrazı ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 10000,00.-TL tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiş, iki dava arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğundan dosyalar birleştirilmiştir.
    Mahkemece davanın dava konusu taşınmazlar üzerindeki satılamaz şerhinin tapu kaydından terkini ve taşınmazın ifrazı talepleri yönünden reddine,
    Davanın maddi tazminat yönünden kabulü ile 1000,00.-TL tazminatın davalı ... alınarak davacılara verilmesine,
    Birleştirilen 2014/321 Esas sayılı dosyada;
    Davanın dava konusu taşınmazlar üzerindeki satılamaz şerhinin tapu kaydından terkini, ve taşınmazın ifrazı talepleri yönünden reddine,
    Davanın maddi tazminat yönünden kabulü ile 10.000,00.-TL maddi tazminatın dava tarihi olan 03/06/2014 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalı ... alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar ..., ... Yönetimi ve davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, taşınmazların ... olması nedeni ile konulan “satılamaz” şerhinin terkini bu mümkün olmadığı takdirde ... olan kısımlarının ifrazı ile ... olan kısımlar açısından TMK’nın 1007. maddesi gereğince tazminat istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 25.02.1966 tarihinde ilan edilerek kesinleşen ... kadastrosu, daha sonra 26.04.1989 tarihinde ilanı yapılarak kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması bulunmaktadır.
    Dosya kapsamından dava konusu ... köyü 435 parsel sayılı taşınmazın bahçe vasfı ve 7520 m2 yüzölçümü ile ... ..., 441 parsel sayılı taşınmazın ise 5050 m2 yüzölçümü ve bahçe vasfı ile ... adına 1962 yılında kesinleşen arazi kadastrosu sonucu tescil edildiği, 01.01.09.2010 tarihinde ... işletme müdürlüğünün yazısı gereğince taşınmazın bir kısmı ... arazisi içinde kalmıştır” şerhi, 17/07/1991 tarihinde ise satılamaz şerhi yazılmıştır.
    Dava konusu taşınmazların tapusu halen davacıların murisi adına yaşamakla beraber, ... şerhi tapu malikinin mirasçıları olan davacıların tasarruf yetkisini kısıtlar nitelikte olduğundan ve idare tarafından tapu iptali - tescil davasının açılmasını beklemeye gerek olmadan, tapu maliki tarafından da kesinleşmiş ... kadastro sınırları içinde kalan bölümlerin maliki olduğu parselden ifrazını ve bu bölümün mülkiyetini kaybetme nedeniyle doğacak zararın tazminini istemeye engel bir durum bulunmadığından, taşınmazların kesinleşen ... tahdit sınırları içerisinde kalmak suretiyle hukuki değerini yitirdiği belirlenerek taşınmazların ... olan kısımları açısından, taşınmazların kişiler adına olan tapu kayıtları henüz iptal edilmediğinden zamaşımı süresinin de dolmadığı kabul edilerek, oluşan bu zararın tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak, mahkemece tazminat isteminin tapu iptali tescil istemini de içerdiği kabul edilerek taşınmazların ... olan kısımları açısından tapu iptal ve ... vasfı ile tescili husunda karar verilmesi gerekirken, yalnızca tazminat istemi hakkında karar verilmesi isabetsizdir.
    Ayrıca; mahkemece, dava konusu taşınmazların değerlendirme tarihi (dava konusu taşınmazların davacıların murisleri adına olan tapu kayıtları henüz iptal edilmediğinden değerlendirme tarihi dava tarihi olarak esas alınmalıdır) itibari ile arsa mı yoksa arazi mi olduğu belirlenip bu konuda taraflara delillerini ibraz etmek üzere süre verildikten sonra, taşınmazlar arsa vasfında ise emsal karşılaştırması yapılarak; arazi vasfında ise gelir metodu esas alınarak dava tarihindeki değerinin tespiti için mahallinde yapılacak keşif sonucu alınacak bilirkişi kurulu raporuna göre bedel belirlenmesi gerekirken, böyle bir değerlendirme yapmadan taşınmaza soyut ifadelerle bedel tespit eden rapora göre yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar ..., ... Yönetimi ve davacılar vekilerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 06/04/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi