10. Hukuk Dairesi 2017/6342 E. , 2019/7716 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
No : 2017/1947-2017/947
Mahkemesi : İstanbul 19. İş Mahkemesi
No : 2014/200-2016/646
Dava, prime esas kazancın tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili, davalı şirkette 9 yıl süreyle modelist olarak çalışan davacının son ay ücretinin 5.000,00 TL olmasına rağmen prime esas kazançlarının kuruma asgari ücret üzerinden bildirildiğini, işçilik alacakları sebebiyle İstanbul 7. İş Mahkemesinde açmış oldukları davada son ay ücretinin 3.170,48 TL olarak tespit edilip, tavan miktar olan 2.427,03 TL üzerinden kıdem ve ihbar tazminatına hükmedildiğini ve bu kararın da Yargıtay 22. Hukuk Dairesi tarafından onanarak kesinleştiğini, davacının 2010 yılı prime esas kazancının da 2.427,03 TL olarak tespitini talep etmiştir.
II-CEVAP
Davalı Kurum vekili, davanın ancak yazılı delille ispatlanabileceğini, davanın kabulü halinde dava açılmasına sebebiyet vermeyen kurum aleyhinde yargılama giderlerine hükmedilmemesini, nihayetinde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı işveren vekili, davacının modelist değil kalıpçı olarak çalıştığı, ücretinin bordrolarda gösterildiği gibi olup hakkında başlatılan takipte de ücretini asgari ücret olarak icra müdürlüğüne bildirdiği, ticaret odasından gelen yazıya göre de ücretinin asgari ücret olması gerektiğinin bildirildiği, davanın ancak yazılı delillerle ispatlanabileceği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Dava ispatlanamadığından “Davacının kuruma bildirilen sürelerin dışında tespiti gereken sürelerin bulunmadığı anlaşılıp yine kuruma bildirilen kazancının üzerinde ücreti olduğu iddiası ispatlanamadığından davacının davasının reddine” dair hüküm kurulmuştur.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince verilen karar usul ve yasaya ve dosya kapsamına uygun olduğundan;
“İstanbul 19. İş Mahkemesinin 2014/200 Esas 2016/646 Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine” karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
Davacı vekili, kesinleşen işçilik alacaklarına dair ilama rağmen yazılı delil bulunmadığı gerekçesiyle ret kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğu, eksik incelemeyle karar verildiği gerekçeleriyle kararın bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Prime esas kazanç tutarının tespiti davasının 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu"nun Geçici 7. maddesi uyarınca yasal dayanağı 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu"nun 77. ve 5510 sayılı Kanun"un 80. maddesidir.
Anılan maddelerde prime esas kazançlar üç bend halinde gösterilmiştir. Buna göre; “Sigortalılarla işverenlerin bir ay için ödeyecekleri primlerin hesabında:
a) Sigortalıların o ay için hakettikleri ücretlerin,
b) Prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaktan sigortalılara o ay içinde ödenenlerin,
c) İdare veya yargı mercilerince verilen karar gereğince (a) ve (b) fıkralarında yazılı kazançlar niteliğinde olmak üzere sigortalılara o ay içinde yapılan ödemelerin,
Brüt toplamı esas alınır.”
İdare veya yargı mercileri tarafından verilen karar uyarınca sigortalılara yapılan ödemeler (a) ve (b) bentlerinde öngörülen ücret türlerinden ayrımsızdır. Fark, bunların yönetim ve yargı mercilerince verilmiş kararlardan kaynaklanmalarıdır.
5510 sayılı Kanun 82. maddede (506 s.k. m.78) prime esas günlük kazançların alt ve üst sınırlarının ne olacağı gösterilmiştir. Günlük kazançları alt sınırın altında olan sigortalılar ile ücretsiz çalışan sigortalıların günlük kazançları alt sınır üzerinden, günlük kazançları üst sınırdan fazla olan sigortalıların günlük kazançları da üst sınır üzerinden hesaplanır.
Bu tür kazançlara salt hak kazanmak, bu kazançların prime esas alınması için yeterli bulunmamaktadır (Mustafa Çemberci, Sosyal Sigortalar Kanunu Şerhi, Olgaç Matbaası, 1985 Baskı, s.439).
Ancak, yargı kararı ile hak kazanılan ücret niteliğindeki kazançların, ödemenin yapıldığı ayın prime esas kazanç matrahına dahil edilmesi; hizmet akdinin daha önceki bir tarihte sona ermiş olması karşısında ise, yapılan ödemelerin çalışmanın geçtiği son ayın prime esas kazancında gözetilmesi gerekmesine rağmen, Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’nin 30.12.2013 günlü 2013/1409 E. – 31013 K. sayılı onama kararıyla kesinleşen, İstanbul 7. İş Mahkemesinin 2010/541 E. - 2012/480 K. sayılı ilamında, davacının 2010 yılı için aylık brüt kazancının 3.170,48 TL olarak tespit edilerek, tavan miktar olan 2.427,03 TL üzerinden hüküm kurulmasına rağmen, tespit edilen tavan kazanç miktarının hizmet akdinin sona erdiği aya mal edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 370/2. maddesi gereğince verilen karar, düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: İlk Derece Mahkemesince verilen hükmün tüm bentlerinin silinerek yerlerine;
“1- Davanın kabulüne, Davacının; 09.02.2010 - 08.03.2010 arası aylık 2.427,03 TL ücretle davalı nezdinde çalıştığının tespitine,
2- Davacı tarafça yatırılan peşin harcın istek halinde karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3- Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca takdir olunan 1.800,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davalılardan tahsiline,
5-Davalılarca yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıranlara iadesine, dair davacı vekilinin yokluğunda tebliğden itibaren, davalı ... vekili ile davalı işyeri vekilinin yüzüne karşı, tefhimden itibaren 8 gün içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.” yazılmasına kararın bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 21/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.