Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5641
Karar No: 2021/2549
Karar Tarihi: 22.03.2021

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/5641 Esas 2021/2549 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, tapu iptali ve tescil konusunda açılmıştır. Davacı, taşınmazın miras payı oranında kendisine tapu kaydının yapılması için dava açmıştır. Kadastro sonucu taşınmaz davalıya tespit edilmiş ve tapuya kaydedilmiştir. Ancak bu taşınmazın ölümü sonrası davacıya intikal ettiği gerekçesiyle davacı dava açmıştır. Mahkeme önceki hükmü bozarak, tarafların iddiaları doğrultusunda değerlendirme yapılması gerektiğine karar vermiştir. Yapılan yargılamada taşınmazın öncesinde kime ait olduğu kesin olarak belirlenememiş, iyiniyetli olup olmadığı konusu da belirsiz kalmıştır. Bu nedenle mahallinde yeniden keşif yapılması ve delillerin birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği kararlaştırılmıştır.
Kanun Maddeleri: HMK 31. madde, 08.11.1991 gün ve 3/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı.
16. Hukuk Dairesi         2017/5641 E.  ,  2021/2549 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
    KANUN YOLU : TEMYİZ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucu, ... Köyü çalışma alanında bulunan 40 parsel sayılı 1.235,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve hükmen tapuya tescil edildikten sonra, ölümü ile davalı ... ve arkadaşlarına intikal etmiştir. Davacı ..., miras yoluyla gelen hakka dayanarak, miras payı oranında tapu iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece verilen önceki hüküm, "çekişmeli taşınmazın kadastro tespit tutanağının kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında hak düşürücü sürenin geçmediği belirtilerek, işin esasına girilerek tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda yarılama yapılıp sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilerek bozulmuştur. Bozma sonrası yapılan yargılama sırasında çekişmeli taşınmazın ...’e ait 1/5 payı 30.03.2012 tarihinde ...’e satılarak kayden tescil edilmiş ve söz konusu payı satın alan ..." ün davada taraf olarak yer alması sağlanmıştır. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 40 parsel sayılı taşınmazın dosya arasındaki veraset ilamına göre 16800 pay kabul edilerek 3360/16800 payın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, diğer payların buna göre düzeltilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar Zeki Kavran ve arkadaşları vekili ile dahili davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, çekişmeli taşınmazın kök muris ...’a ait olduğu, davalı ...’ e ait payı satın alan ...’ün tapu kaydında konulan tedbir şerhine rağmen pay satın alması nedeniyle iyiniyetli olmadığı kabul edilerek, yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır. Davacı, çekişmeli taşınmazın kök muris...’dan intikal ettiğini ve terekenin taksim edilmediğini ileri sürerek dava açmış; davalı taraf ise, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahallinde yapılan keşifte dinlenen tanıklardan ... ve duruşmada dinlenilen tanık ..., çekişmeli taşınmazın muristen geldiğini; tanıklar ... ise, taşınmazın davalıların murisi ...’e ait olduğunu, kök muristen intikal etmediğini beyan etmelerine rağmen, söz konusu beyanlar arasındaki çelişki giderilmemiş ve taşınmazın öncesinde kime ait olduğu kesin olarak belirlenmeksizin karar verilmesi cihetine gidilmiştir. Ayrıca Mahkemece, yargılama sırasında davalı ..." e ait payı satın alan davalı ... ..." ün tapu kaydına konulan tedbir şerhi nedeniyle iyiniyetli olmadığı kabul edilmiş ise de, adı geçen davalı taşınmazı 30.03.2012 tarihinde satın almış, ihtiyati tedbir şerhi ise 27.06.2016 tarihinde konulmuş olup, bu haliyle davalı ... ..." ün iyiniyetli olup olmadığına ilişkin gerekçe de dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Bu şekilde eksik araştırma, incelemeye ve hatalı değerlendirmeye dayanılarak karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmemektedir.
    Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle; gerektiğinde HMK 31. madde uyarınca taraflardan yeniden tanık göstermeleri istenerek bu yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları ve fen bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, dava konusu taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, tarafların ortak miras bırakanı Bahadır’a mı yoksa davalıların miras bırakanı ...’e mi ait olduğu, taşınmazın kim tarafından ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında çelişki doğduğu takdirde çelişkinin giderilmesine çalışılmalı, çelişkinin giderilememesi halinde hangi beyana ne sebeple üstünlük tanındığı gerekçeli kararda tartışılıp açıklanmalı; çekişmeli taşınmazın muris ...’dan intikal ettiğinin anlaşılması halinde, 08.11.1991 gün ve 3/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtilen ilkeler çerçevesinde tapuda pay satın alan davalı ... ..." ün dava konusu taşınmazın davacının murisi Bahadır’a ait olup olmadığını bilip bilmediği, aynı köy ya da yerleşim alanında oturup oturmadığı, akraba olup olmadığı, bu kişinin dava konusu taşınmaza bitişik ya da yakınlarında taşınmazının bulunup bulunmadığı ayrıntılarıyla sorularak, satın alan davalının iyi niyetli olup olmadığı duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmeli ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi