10. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/5007 Karar No: 2019/7715 Karar Tarihi: 21.10.2019
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2019/5007 Esas 2019/7715 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2019/5007 E. , 2019/7715 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi No : 2015/1087-2016/572
Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava konusu işsizlik sigortası prim borçları 2010/3, 2010/4 ve 2010/5 dönemlerine ilişkindir. Mahkemece, davaya konu ödeme emrinin borç dönemlerinde, davacının temsil ve ilzama yetkili kişilerden olup olmadığı gereği gibi araştırılıp tespit edilmeksizin davanın kabulüne, ödeme emrinin davacı yönünden iptaline karar verilmiştir. 5510 sayılı Kanunun 88. maddesinde "Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dâhil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur." hükmüne ve 6183 sayılı Kanunun mükerrer 35"nci maddesinde de "Tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları, kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edilir. Bu madde hükmü, yabancı şahıs veya kurumların Türkiye"deki mümessilleri hakkında da uygulanır. Tüzel kişilerin tasfiye haline girmiş veya tasfiye edilmiş olmaları, kanuni temsilcilerin tasfiyeye giriş tarihinden önceki zamanlara ait sorumluluklarını kaldırmaz. Temsilciler, teşekkülü idare edenler veya mümessiller, bu madde gereğince ödedikleri tutarlar için asıl amme borçlusuna rücu edebilirler." hükmüne yer verilmiştir. Anılan yasal düzenlemelere göre, prim borçluları, primlerin ödenmesi gereken son gün itibariyle de olsa, kanuni temsilci ve üst düzey yönetici oldukları dönemlerde ödenmesi gereken ve tahakkuk eden primlerden sorumlu tutulmalıdırlar. Somut olayda; davacıdan talep edilen işsizlik sigortası primi ve gecikme zammı alacağının tahakkuk ettiği tarihte davacının temsil ve ilzam yetkisinin bulunmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de davacının derneğin borçlarını ödeme konusunda dernek adına temsil ve ilzam yetkisinin bulunup bulunmadığı belirlenmiş değildir. Bu nedenle mahkemece, ilgili mülki idare amirliğinde dava dışı derneğe (spor kulübüne) ait tüm kayıtlar getirtilip, davaya konu ödeme emrinin borç dönemlerinde, davacının temsil ve ilzama yetkili kişilerden olup olmadığı yöntemince belirlenerek bir karar verilmesi gerekirken; eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması; usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 21.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.