13. Hukuk Dairesi 2014/8061 E. , 2015/125 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılar vekili avukat .... ile davacı Asil ... ve vekili avukat ..."in gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar, kendilerinin murisi ile davalının kardeş olduğunu, davalı yurt dışında bulunduğundan murislerinin, davalının Türkiye"de işlerini vefat ettiği tarihe kadar takip ettiğini, yine davalının ’da bulunan bir dairesinin kirasını tahsil etmek suretiyle yine davalıya ait bir kısım aidat ve vergilerin ödendiğini, ancak davalının kendi adına yapılan bu ödemeler nedeni ile doğan bakiye borcunu halen ödemediğini ileri sürerek, murisin davalı adına yaptığı ödemelerin dava tarihine kadar güncelleştirme yolu ile değerinin saptanması ile bu değer üzerinden alacağın davalıdan tahsili ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 186.867,00 TL’nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı; davacılar murisinin kardeşi olduğunu, kardeşinin kendisi adına kooperatif aidatlarını yatırdığı hususunun doğru olduğunu ancak bu aidat borçlarının yine kendisinin maliki olduğu apartman dairesinden gelen kira gelirleri ile ödendiğini, yine Türkiye"de bulunduğu sıralarda davacılar murisine borçlu bulunduğu miktar var ise bunu elden ödediğini 2014/8061-2015/125
savunarak davanın reddini dilemiş, yargılama esnasında davalının vefat etmesi nedeni ile davalının yasal mirasçıları davaya dahil edilmek suretiyle yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 180.237,24 TL’nin dava tarihi olan 19/08/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte dahili davalılardan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, dahili davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre dahili davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacılar eldeki dava ile, kendilerinin murisi ile davalının kardeş olduğunu ve murislerinin davalının Türkiye’deki aidat borçlarını davalı adına ödediğini ancak davalının kendi adına yapılan bu ödemeler nedeni ile doğan bakiye borcunu halen ödemediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 186.867,00 TL’nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı ise, davacı tarafça ödenen paranın bir kısmının kendisine ait dairenin kira gelirlerinden karşılandığını, bakiye kısmın ise davacıya yaptığı elden ödemeler ile karşılandığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Davaya konu bedelin davacılar murisi tarafından davalının Türkiye’deki aidat borçlarına karşılık yatırıldığı hususu mahkemenin ve tarafların kabulünde olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı tarafından yatırılan bu paranın davalı tarafından davacıya verilip verilmediği noktasında toplanmaktadır.
6100 sayılı HMK 203 maddesinde senetle ispat yasağının istisnaları düzenlenmiş olup, HMK 203. Maddesinde, altsoy ve üstsoy, kardeşler, eşler, kayınbaba, kaynana ile gelin ve damat arasındaki işlemlerde, tanık dinlenebileceği hususu hüküm altına alınmıştır. Yargılama esnasında dinlenen davalı tanıkları beyanlarında, davalının arkadaşı olduklarını, davacı ile davalı arasındaki ilişki gereğince davacının davalıya ait dairenin kirasını alarak davalının kooperatif borçlarını ödediğini, eksik kalan kısımları ise davalı Türkiye’ye geldiğinde davacıya elden verdiğini, çoğu zaman davalının kendilerine ricası üzerine davacıya elden ödeme yaptıklarını, davalı Türkiye’ye geldiğinde ise kendilerine paralarını geri ödediğini, davacılar murisine yapılan ödemeler nedeni ile belge almadıklarını, davacılar murisine ayrı ayrı 40.000 TL, 25-30.000 USD doları parayı elden 2014/8061-2015/125
verdiklerini beyan etmişlerdir. Hal böyle olunca mahkemece adı geçen tanık ifadelerinin yeniden ayrıntılı olarak tespiti ile, davacıya elden yapıldığı belirtilen ödeme miktarının belirlenmek suretiyle hükmedilen miktardan mahsup edilmek suretiyle hüküm tesisi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, BOZMA nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle dahili davalıların ikinci bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle hükmün dahili davalılar yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan 3.078,10 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 12.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.