10. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/4443 Karar No: 2019/7709 Karar Tarihi: 21.10.2019
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2019/4443 Esas 2019/7709 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2019/4443 E. , 2019/7709 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi No : 2018/286-2019/73
Dava, rücûan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava, 08.06.2006 tarihinde gerçekleşen iş kazası sonucu vefat eden sigortalının haksahiplerine yapılan ödemeler nedeniyle oluşan Kurum zararının rücûan tahsili istemine ilişkindir. Davaya konu olayın, ... Mermer San. Ltd. Şti."ne ait mermer atölyesinde, kamyona yüklü konteynır içinde plakalar halinde paketlenmiş 1.50*2.5m ebatlarında 10 adet mermer plaka paketini kurtarıcı gezer vinçle konteynırdan indirilmeye çalışıldığı sırada paketin aniden yan yatarak kazalının üzerine devrilmesi sonucu vefat ettiği anlaşılmıştır. Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılamada, ""...meydana gelen kazanın 1479 sayılı Yasa kapsamında gerçekleştiği, bu yasa kapsamındaki ödenecek tutarların rücu edilmesi için olayda davalıların kasıtlarının bulunması gerektiği, mevcut olayda kasıt bulunmayıp taksirle yaralanma olduğu, Mersin 7. Asliye Ceza Mahkemesi"nin taksirle ölüme neden olma suçundan mahkumiyet kararı verildiği, 5510 sayılı Kanunun 39. maddesinin 1. fıkrası ile yapılan düzenlemede sigortalının malul, vazife malullüğü ve ölümünün üçüncü bir kişinin kastı sonucunda meydana gelmesi halinde kurum tarafından zarara sebep olan üçüncü kişilerden rücuen tahsil edilmesi düzenlenmiş olup buna göre kurumun rücu hakkı üçüncü kişinin sadece kasıtlı haline göre belirtilmiş yasanın açık ve buyurucu hükmü karşısında üçüncü kişi kasta dayanmayıp taksirli eylemi sonucunda sigortalının malul kalmasına veya ölümüne sebep olduğunda, sigortalıya veya hak sahiplerine bağlanan aylıkların peşin değerinden sorumlu tutulamayacakları, ayrıca rücu edilecek miktar malul veya vazife malulü olan sigortalının veya ölümü halinde hak sahiplerine bağlanacak aylığın başladığı tarihteki sermaye değerinin yarısı ile sınırlandırılmış olup bu miktardan üçüncü kişilerin kusurları oranında sorumlu olacakları bu nedenle kurumun rücu hakkı 3. kişinin kasıtlı fiili halinde mevcut olduğu...."" gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği anlaşılmış ise de 5510 sayılı Yasanın 39. maddesine dayalı red gerekçesi yerinde olmayıp, kabul edildiği üzere davanın yasal dayanağı 1479 sayılı Yasanın 63. maddesi olup ıslah gibi davanın kabulune karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 21.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.