13. Hukuk Dairesi 2014/7303 E. , 2015/123 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı ... vekili avukat ... ile davacı vekili avukat ..."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı şirketten 02/05/2012 tarihinde ... marka bir araç satın aldığını, aracın dava tarihindeki rayiç değerinin 43.000 TL olduğunu, aracı aldıktan 2 gün sonra aracın arka bagaj kapağında yazısının olmadığını, bagaj bağlantı cıvatalarının oynadığını tespit ederek servise başvurduğunu, 0 km olarak satın aldığı aracın bagaj kapağının değiştirildiğini belirlediğini, hakem heyetine yaptığı müracaatın kabul edildiğini ancak davalı tarafça karar gereğinin yerine getirilmediğini ileri sürerek, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, dava konusu araçta kanunun tanımladığı anlamı ile bir ayıp olmadığını, araçta değişen ve boyanın hiçbir şey olmadığını, bagaj kapağındaki yazının üretim esnasında takılmasının unutulduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu aracın tüm masrafları davalı tarafından karşılanmak üzere davalıya iadesine, aracın ayıpsız misli ile değiştirilerek davacıya teslimine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle, dava dilekçesinde ....’nin davalı olarak gösterilmemiş olması ve dava açıldıktan sonra dahili dava müessesesi yoluyla yeni bir davalının davaya dahil edilmesinin mümkün bulunmamasına göre, yine, mahkemece dava konusu aracın misli ile değişimine karar verilmiş olmakla birlikte İİK madde 24’ün uygulanması esnasında aracın fatura bedelinin esas alınacağının anlaşılmış olmasına göre, davalının ikinci bendin dışında sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Mahkemece davanın kabulü ile birlikte davacı yararına 4.980 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verildiği anlaşılmış ise de, hükmedilen vekalet ücretinin misli ile değişimine karar verilen aracın fatura bedeli değil aracın rayiç değeri üzerinden hesaplandığı anlaşılmakla, davaya konu olup yenisi ile değiştirilmesine karar verilen aracın fatura bedeli olan 30.667 TL dikkate alınarak bu değer üzerinden kendisini yargılamada vekil aracılığı ile temsil ettiren davacı lehine AAÜT"ne göre nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmekte iken, bu hususa riayet edilmemesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK.’nun 438/7. maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle, davalının ikinci bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle davalının temyiz itirazının kabulü ile kararın hüküm kısmında yer alan “Davacı vekili için takdir olunan 4.980.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” cümlesindeki “….4.980 TL” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “..3.623 TL“ ibaresinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 1100,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan 740,05 TL harcın iadesine, 12.1.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.