
Esas No: 2016/3426
Karar No: 2018/6877
Karar Tarihi: 21.11.2018
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/3426 Esas 2018/6877 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
... sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 109 ada 50 parsel sayılı 1.148,12 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ölü olduğu beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 109 ada 50 parsel sayılı taşınmazın iki parçaya ifrazı ile 29.05.2015 tarihli bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 843.91 metrekare kısmın ambar ve bahçesi vasfıyla bulunduğu adanın son parsel numarası verilerek davacı ... adına tesciline, (B) harfi ile gösterilen 304.21 metrekarelik kısmın fırın ve bahçesi vasfıyla bulunduğu adanın son parsel numarası verilerek... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ..., ... ve.... tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ..., dava konusu taşınmazı ....’dan satın aldığı, hataen babası... adına tespit ve tescil edildiği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de, verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Gerek dosya içerisinde bulunan ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 30.12.2014 tarih ve 2014/624-652 Esas, Karar sayılı veraset ilamından, gerekse nüfus kaydından tapu maliki...’un davanın tarafları dışında ... adında bir mirasçısının daha bulunduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar bu kişi yargılama sırasında davacı tarafından davaya dahil edilmek istenmiş ise de mahkemece yapılan tüm araştırmalara rağmen kendisine ulaşılamamış, dosyada taraf olan kardeşleri ya bu kişiyi tanımadıklarını ya da küçük yaşta öldüğünü beyan etmişlerdir. Yapılan kolluk araştırmasında da küçük yaşta öldüğü belirtilmiştir. Davacı duruşmada bu kişinin ölüm kaydının düşürülmesi için Nüfus Müdürlüğüne başvurduklarını beyan etmiş ise de, son haliyle dosya içerisinde bulunan nüfus kaydında durumu “bilinmeyen” olarak görünmektedir. 4721 sayılı TMK’nın 427/1. maddesinde; “bir kimse uzun süreden beri bulunamaz ve oturduğu yer de bilinemezse kendisine vesayet makamınca yönetim kayyımı atanacağı” düzenlenmiştir. Somut olayda, mahkemece tapu maliki ..."un mirasçılarından ... için kayyım atanması gerektiği göz önünde bulundurulup taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilerek hüküm kurulması doğru olmamıştır. Taraf teşkili dava koşullarından olup mahkemece yargılamanın her aşamasında re"sen göz önünde bulundurulmalıdır. Bu durum karşısında mahkemece öncelikle davalı ....’a kayyım atanması için dava açmak üzere davacı tarafa yetki ve süre verilmeli, bundan sonra vesayet makamınca atanan kayyım usulünce davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanmalı ve akabinde işin esasına girilerek toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece, taraf teşkiline ilişkin eksiklik giderilmeden yargılamaya devamla hüküm kurulması isabetsiz olup, davalılar ..., ... ve ....’un temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalılara iadesine,
21.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.