Esas No: 2021/10610
Karar No: 2022/6050
Karar Tarihi: 14.06.2022
Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2021/10610 Esas 2022/6050 Karar Sayılı İlamı
9. Ceza Dairesi 2021/10610 E. , 2022/6050 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Cinsel taciz
HÜKÜM : Mahkumiyet
İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Sanığın işlediği kabul edilen eylemin suç tarihi itibarıyla lehe sayılıp, 6545 sayılı Kanun değişikliğinden önceki 5237 sayılı TCK'nın 105/1. maddesinde düzenlenen cinsel taciz suçunu oluşturup, öngörülen cezanın üst sınırının iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektirmesi ve mahkemece mahkumiyet hükmü kurulmasının ardından 17.10.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunla yeniden düzenlenen 5271 sayılı CMK’nın 251. maddesindeki basit yargılama usulüne dair kanuni düzenlemeden sonra 7188 sayılı Kanunun geçici 5. maddesinin 1/c bendine yönelik olarak 19.08.2020 günlü, 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 25.06.2020 tarih ve 2020/16 Esas-2020/33 sayılı Kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa 7188 sayılı Kanunun 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan “Kovuşturma evresine geçilmiş” ibaresinin, aynı bentte yer alan “Basit yargılama usulü” yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmesi karşısında, anılan karara istinaden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Mahkemece kurulan hükmün, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141, 5271 sayılı CMK'nın 34/1, 230, 289/g ve 1412 sayılı CMUK'nın 308/7. maddeleri uyarınca Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olmasının zorunlu olduğu, bu kapsamda gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılarak değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi, ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiili ile bunun hukuki nitelendirmesinin yapılması suretiyle delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği gözetilmeden, gerekçe kısmında dosyanın geçirdiği aşama açıklandıktan sonra sanığın denetim süresi içinde suç işlediğinden bahisle hükmün açıklandığı belirtilerek esası denetlenmemiş olan karara atıfta bulunulup, gerekçe gösterilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
5271 sayılı CMK'nın 231/11. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararından sonra denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi nedeniyle açıklanması geri bırakılan hükmün aynen açıklanması gerekirken, yazılı şekilde sanık hakkında takdiri indirim nedenlerinin uygulanmamasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 14.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.