16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/356 Karar No: 2018/1522 Karar Tarihi: 07.05.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/356 Esas 2018/1522 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme kararı, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkum olan bir sanığın istinaf başvurusunun esastan reddedilmesiyle sonuçlanmıştır. TCK'nin 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 53, 58/9 ve 63. maddeleri uyarınca sanığın mahkumiyetine karar verilmiştir. Temyiz işlemi sonucunda, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun yapıldığı, delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği, iddia ve savunmaların eksiksiz bir şekilde sergilendiği, sanık ve müdafiinin ileri sürdüğü nedenlerin yerinde görülmediği belirtilerek temyiz davasının esastan reddedilmesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 53, 58/9 ve 63.
16. Ceza Dairesi 2018/356 E. , 2018/1522 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin "18.12.2016" yerine "15.09.2017" olarak yazılması mahallinde giderilebilir yazım hatası kabul edilmiş, hapis cezasına mahkumiyetine ve tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilen sanık hakkında TCK"nın 58/9. maddesi uyarınca cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmemesi infaz aşamasında dikkate alınabilir eksiklik olarak görülmüştür. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 07.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.