Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/433
Karar No: 2019/10410
Karar Tarihi: 11.11.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/433 Esas 2019/10410 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2017/433 E.  ,  2019/10410 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalıların işleteni ve trafik sigortacısı olduğu araçların yaptığı kazada, ... Sigorta A.Ş. tarafından sigortalı araçta yolcu olarak bulunan davacının ağır biçimde yaralanıp işgöremez hale geldiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı ... şirketleri sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla 100,00 TL. maddi ve 30.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 26.01.2016 tarihli ıslah dilekçesiyle, maddi tazminat taleplerini 1.345,98 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 1.345,98 TL. maddi tazminatın davalı ... şirketleri yönünden dava ve diğer davalı yönünden kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte tüm davalılardan müteselsilen tahsiline; 5.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... İnş. Ltd. Şti"den tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle işgücü kaybı tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Sözkonusu belirlemenin ise, Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastaneleri"nin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
    Somut olayda; davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin maluliyet oranının tespiti bakımından alınan, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu"nun 28.05.2012 tarihli raporu ile davacı tarafın itirazı üzerine alınan Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu"nun 10.04.2014 tarihli raporunda, davaya konu yaralanma nedeniyle kalıcı maluliyet tayinine yer olmadığı, iyileşme süresinin 1 ay olduğu, maluliyet nedeni olarak bildirilen boyun fıtığının kaza ile illiyet bağının bulunmadığı yönünde görüş bildirilmiş; mahkeme de bu raporları esas alarak, davacının sürekli işgücü kaybı tazminatı talebini reddetmiştir. Mahkemece benimsenen bu raporlarda; davacıya ait 31.08.2009 tarihli (kazadan 1,5 ay sonraki) MR"da C6-7"de disk hernisi görüldüğü belirtildikten sonra, boyun fıtığına ilişkin en eski tarihli MR"ın olaydan 1,5 ay sonrasına ait olduğu ve saptanan boyun fıtığının davaya konu kaza ile illiyet bağının olmadığı ifadelerine yer verilmiştir.
    Davacı tarafın iddiası, davaya konu kazadan önce davacının boynu ile ilgili hiçbir rahatsızlığının olmadığı, kazadan sonra boyun fıtığının ortaya çıktığı ve bu durumun maluliyet sebebi olduğu yönündedir. Bu iddianın ispatı için, davacının yaşadığı Ankara"da faal 30 civarındaki hastaneden alınan, kaza öncesi muayene ve tedavi belgeleri sunulmuş olup, bu belgelerde de boyun rahatsızlığı için yapılmış (kazadan önceki tarihlerde) bir hastane başvurusu olmadığı görülmektedir. Davacının, kaza nedeniyle kafasında ezilme tarzı kesi ve sol omuzda ezilme biçiminde yaralandığı da ilk muayene raporunda yer almıştır. Dosya kapsamındaki tedavi belgelerine göre; davacı, kazadan yaklaşık 2 ay sonra, sol kol ile boyundaki ağrı ve elde uyuşma şikayetleriyle hastaneye başvurmuş; "servikal disk hernisi" tanısı konulup ameliyat edilmiştir. Ayrıca, ... Eğitim Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen 05.05.2016 tarihli raporda, boyun arızası nedeniyle % 9 kalıcı maluliyet tespiti yapılmıştır. Davacının boyun fıtığına ilişkin (kazadan önceki ve sonraki tarihlerde) ilk şikayet ve tedavisi, kazadan 1,5 ay sonraya ait olduğundan, hükme esas alınan ATK raporlarındaki illiyet değerlendirmesi yeterli değildir.
    Açıklanan vakıalar karşısında mahkemece; davacının, kaza sonucu sol kol ezilmesi biçimindeki yaralanması ile kazadan yaklaşık 1,5-2 ay sonra ortaya çıkan servikal disk hernisi (boyun fıtığı) rahatsızlıklarının doğduğu vücut bölümlerinin birbirine yakınlığı; sol koldaki ezilmenin, boyun bölgesine olan muhtemel etkisi; davacının kazadan önce boyun rahatsızlığına ilişkin hastane kaydı olmadığı hususlarının tamamı birlikte gözetilerek, kazadaki yaralanma ile servikal disk hernisi (boyun fıtığı) arasında illiyet bağı olup olmadığının, kaza tarihinde yürürlükte olan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre değerlendirilmesi konusunda, en yakın Üniversite Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı"ndan, ATK raporlarını da irdeleyen denetime elverişli bir rapor alınıp, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı biçimde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
    2-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 11/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi