23. Hukuk Dairesi 2014/11167 E. , 2015/2759 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki istirdat ve tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı vekili, 01.11.2013 tarihli kooperatif yöneticisi yazısı ile her bir bağımsız konutun maliyetinin 145.000,00 TL olduğundan bahisle müvekkilinden aidat, şerefiye ve faiz toplamı alacağın talep edildiğini, oysa 06.03.2011 tarihli olağan genel kurul tutanağının 5.maddesi ile bağımsız bölüm maliyet değerinin 140.000,00 TL olarak belirlendiğini, 2012 yılı faaliyet raporunda da bu hususun teyit edildiğini, 20.10.2013 tarihli olağan genel kurul tutanağının 10. maddesi ile 31.12.2011 tarihine kadar ödenmeyen borçlar için aylık % 0,5 faiz uygulamasının kararlaştırıldığını, kooperatifçe bu kurala uyulmadığını, genel kurul kararı ile belirlenmedikçe şerefiye alacağına faiz uygulanamayacağını, ayrıca temerrüde düşürülmeden faiz istenemeyeceğini, müvekkilinin 11.02.2014 tarihine kadar 150.708,42 TL ödemede bulunduğunu, bu tutarın 140.000,00 TL"sinin müvekkiline ait bağımsız bölümün değeri, 5.400,00 TL"sının şerefiye bedeli olduğunu, bu durumda müvekkilinin kooperatife başka bir borcu bulunmadığını, aksine 5.308,42 TL alacağının bulunduğunu ileri sürerek, davalı kooperatif genel kurulunca 4. Etapta bir bağımsız bölümün maliyet değerinin kaç TL olarak belirlendiğinin, müvekkilinin ödemelerinin ne kadar olduğunun, davalı tarafından doğrudan doğruya müvekkili ortağın zararına neden olan meblağın tespit edilmesini, verilen zarar miktarından şimdilik 4.900,00 TL"sinin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, toplanan aidatların genel kurul kararları doğrultusunda yapıldığını, davacının genel kurullarda muhalefet şerhi bulunmadığı gibi hiçbir genel kararı için iptal davası açmadığını, bir aylık dava açma süresinin geçtiğini, genel kurul kararları ile ödenmesi gereken toplam aidat miktarının 144.900,00 TL olduğunu, aidat miktarları hakkındaki son genel kurul kararının 14.03.2010 tarihli olduğunu, 06.03.2011 tarihli genel kurulda bahsolunan hususun kooperatife ödenecek aidatlarla ilgili olmayan sadece kalan işler için yönetimce çekilebilecek kredinin tutarı ile ilgili sınırlamayı belirlemeyi çalışan bir yetki verme kararı olduğunu, faiz tutarının hesaplanmasında bir hata bulunmadığını, 31.12.2011 tarihinden sonraki dönemler için aylık % 0,5 faiz uygulandığını ve genel kurul kararı varlığı nedeniyle temerrüt içn davalıya ihtarname tebliğine gerek olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; 06.03.2012 tarihli genel kurulun 5. gündem maddesi ile, "4. Etaptan kalan imalat miktarları için bankalardan ve finans kuruluşlarından kredi çekilmesi konusunda yönetim kuruluna yetki verilmesi; bugüne kadar ödenen bedelin 140.000,00 TL + şerefiye bedeline tamamlanması suretiyle kredi alınması için yönetim kuruluna oy birliği ile yetki verildi" şeklinde karar alındığı, konut bedellerinin ne şekilde hesaplanacağının anasözleşmenin 61. maddesinde düzenlendiği, olayda bu usule uyulmadığı, kesin maliyetler belli olmadan genel kurul kararı ile bağımsız bölümün maliyetinin belirlenemeyeceği, 06.03.2011 tarihli genel kurulda alınan kararın yönetim kuruluna yetki verilmesine ilişkin olduğu, genel kurul kararları gereğince şerefiye bedeli ile birlikte her bir ortağın 150.300,00 TL ödenmesi gerekirken, davacı ortağın davalı kooperatife muhtelif tarihlerde toplam 150.708,42 TL ödeme yaptığı, 408,42 TL"lik farkın ise davacı aleyhine tahakkuk ettirilen gecikme faizlerinden kaynaklandığı, dolayısıyla dava tarihi itibariyle davacının davalıya fazla aidat ödemesinin bulunmadığı, 4.900,00 TL istirdat talebinin yersiz olduğunun anlaşıldığı, diğer taleplerin istirdat talebinde mündemiç olduğu gerekçesiyle, davanın istirdat talebi yönünden reddine, "Davalı kooperatif genel kurulunca 4.etapta bir bağımsız bölümün maliyet değerinin kaç TL olarak belirlendiği" "Müvekkilinin ödemelerinin ne kadar olduğu", "Davalı tarafından doğrudan doğruya müvekkili ortağın zararına neden olan meblağın tespiti" talepleri hakkında ayrıca bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle ödenmesi gereken aidat miktarının genel kurul kararları ile belirleneceğine, 06.03.2012 tarihli genel kurulunun alınacak kredinin miktarı yönünden yönetim kuruluna yetki verilmesine yönelik olmasına, ödenmesi gereken aidatların sınırlandırılmasına ilişkin olarak yorumlanamayacağına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 21.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.