5. Ceza Dairesi Esas No: 2013/2595 Karar No: 2014/5847 Karar Tarihi: 28.05.2014
Tefecilik - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/2595 Esas 2014/5847 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2013/2595 E. , 2014/5847 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 5 - 2012/236033 MAHKEMESİ : Alanya 1. Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 19/07/2012 NUMARASI : 2010/467 Esas, 2012/594 Karar SUÇ : Tefecilik
İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanığın 2004 yılında işlediği iddia edilen tefecilik suçlarına yönelik yapılan temyiz incelemesinde; Bu suç için öngörülen cezaların üst sınırı itibariyle aynı Kanunun 102/4 ve 104/2. maddelerinde belirlenen 5 yıllık asli, yedi yıl altı aylık ilave dava zamanaşımı süresine tabi olduğu, suç tarihi olan 2004 yılı ile ilk sorgu tarihi arasında 5 yıllık sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından bu döneme ilişkin eylemler nedeniyle beraet hükmünün 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi ile 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilmek suretiyle CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322/1 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca 2004 yılında işlendiği iddia edilen tefecilik suçlarına ilişkin kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, Sanığın 2007 yılında işlediği iddia edilen tefecilik suçlarına yönelik yapılan temyiz incelemesinde ise; Sanığın Hüseyin .. isimli kişiden keşidecisi A.. U.. olan 6000 ve 1800 TL"lik çekleri her birinin karşılığında 5000 ve 1700 TL ödemek suretiyle aldığı çek üzerinde yazılı miktarla çekler karşılığı ödediği miktar arasındaki farkın kazanç niteliğinde olduğu, yine sanığın M.. Ş.."ya verdiği 14000 TL karşılığı 15000 TL miktarlı senet aldığı aradaki farkın kazanç niteliğinde bulunduğu vergi tekniği raporu, icra dosyaları, sanığın dolaylı ikrarı ile anlaşılmakla, sanığın zincirleme tefecilik suçundan mahkumiyeti yerine çözümü özel ve teknik bir bilgiyi gerektirmeyen hakimlik mesleğinin gerektirtiği genel ve hukuki bilgi ile çözümü olanaklı olan tefecilik suçunun oluşup oluşmadığını belirleme görevinin mahkemeye ait olduğu gözetilmeksizin CMK"nın 63. maddesine muhalefet edilerek bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılıp rapor içeriği de esas alınmak suretiyle, oluşa uygun düşmeyen yazılı gerekçelerle sanığın beraetine karar verilmesi, Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.