Esas No: 2021/4836
Karar No: 2022/3311
Karar Tarihi: 10.05.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/4836 Esas 2022/3311 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı vekili, 1208, 1210 ve 1669 parsel sayılı taşınmazlarına komşu bir dizi yapı yapıldığını iddia ederek elatmanın önlenmesi ve taşkın yapıların kaldırılması için dava açmıştır. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, davalılardan bir kısmı temyiz ederek Yargıtay'a başvurmuştur. Yargıtay, eski taşınmaz numaralarının yenilendiği ve değiştiği için, tapu kayıtlarının güncellenmesi gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca, dava konusu taşınmazların kadastro parsellerinin infaza uygun olmadığına dikkat çekerek, keşif yapılarak durumun tespit edilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Kararda 3402 sayılı Kanun'un 22/A maddesi de vurgulanmıştır.
Kanun Maddesi: 3402 Sayılı Kadastro Kanunu, 22/A Maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20/02/2010 tarihinde verilen dilekçeyle elatmanın önlenmesi ve kal talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09/02/016 tarihli hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalılardan ... vekili ve davlılardan ... ve arkadaşları vekili tarafından, duruşmasız olarak incelenmesi davalılardan Arkan Hakan Demiröver ve Bilgehan Demiröver vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 10/05/2022 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılardan ... vd. adına vekili Av. ..., Av. ... ve davalı ... adına vekili Av. ... ile karşı taraftan davacı vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildi. Açık duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, vekil edenine ait 1208, 1210 ve 1669 parsel sayılı taşınmazlara komşu 1209 parsel malikleri davalılar tarafından yapı yapılmak suretiyle müdahale edildiğini belirterek haksız elatmanın önlenmesi ile taşkın yapıların kal’ine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Bir kısım davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm, bir kısım davalılardan ... ve arkadaşları vekili ile davalılardan ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava; elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir.
Bilindiği üzere, taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında re'sen göz önünde bulundurulmalıdır.
Davacı vekili, eski 1210, 1669, 1208 ve 1209 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin dava açmış olup, davalılar arasında ...’da taraf olarak gösterilmiştir. Yargılama aşamasında eski 1209 parsel maliklerininden dava dilekçesinde yer almayanlar yönünden dahili dava dilekçesinin verildiği görülmektedir.
Somut olayda, davalı olarak gösterilen ...’nun dava tarihi itibariyle (eski 1209 parselde) paydaş olmadığı gibi davaya dahil edilen bir kısım kişilerinde yargılama aşamasında paylarını devretmelerine rağmen yeni maliklerin davada taraf gösterilmediği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, Mahkemece, (öncelikle) eski 1209 (yeni 1192 ada 12) parsel sayılı taşınmazın tedavülleri ile birlikte güncel tapu kaydı getirtilerek davanın gerçek paydaş ve/veya mirasçılarına yönlendirilip yönlendirilmediğinin saptanması, dava tarihi itibariyle tapuda malik olmayanlar yönünden davalı sıfatının bulunmadığının gözetilmesi, ondan sonra oluşacak sonuca göre başka taraf veya mirasçı var ise taraf teşkili (tam olarak) sağlanması gerekirken, yazılı şekilde bu eksiklik giderilmeden esas hakkında karar verilmesi doğru olmamıştır.
Kabule göre ise;
Mahkemece; dava konusu eski 1210, 1208 ve 1669 parsel sayılı taşınmazlara müdahale olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmişse de; çekişmeli taşınmazların (karar tarihinden önce) 3402 sayılı Yasa'nın 22/A maddesi gereğince yapılan yenileme çalışmalarında sırasıyla 1192 ada 11, 13 ve 7 parsel numaralarını aldığı ve taşınmazların yüzölçümlerinin de değiştiği görülmüştür. Benzer şekilde davalılar adına kayıtlı eski 1209 parsel sayılı taşınmazında yenileme çalışmaları sonucu 1192 ada 12 parsel numarasını aldığı ve bu parselinde yüzölçümünün değiştiği anlaşılmaktadır.
Yapılan inceleme doğrultusunda tapu kayıtları kapandığına göre yeni parsel numaraları üzerinden infaza elverişli şekilde hüküm kurulması gerekirken, kapalı kayıtlar üzerinden karar verilmiş olması doğru değildir. Bu husus kamu düzeniyle ilgili olduğundan re’sen gözetilmesi gerekir.
O halde; mahkemece, yeni oluşan ada /parsellerin tapu kayıtları dosya arasına alınarak yeni durumuna göre keşif yapılmak suretiyle değerlendirme yapılması gerekmektedir. Bunun yanında (var ise) dava konusu taşınmaz hakkında idari yargı yolunda açılmış ve derdest olan dava ve/veya davaların (mevcut uyuşmazlığı etkileme durumlarına göre) bekletici mesele yapılması gerekip gerekmediği de netleştirildikten sonra, tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken infaz kabiliyeti olmayan kadastral parsellere göre karar verilmiş olması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle bir kısım davalılardan ... ve arkadaşları vekili ile davalılardan ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, Yargıtay duruşma vekalet ücreti 3.815,00 TL’nin davacıdan alınarak bir kısım davalılardan ... ve arkadaşları ile davalılardan Yelda Tarhan’a verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.05.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.