Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklının icra mahkemesine başvuru dilekçesinin incelenmesinde; İİK"nun 89/4. maddesi gereğince 3. şahıslardan tazminatın talep edildiği görülmüştür. Dava dilekçesinde açıkça tazminat miktarının belirtilmemesi halinde, istenen tazminatın İİK"nun 89/1 maddesinde yazılı borç miktarı kadar olduğunun kabulü gerekmektedir. Bu nedenle, mahkemenin usulünce açılmış bir tazminat davasının bulunmadığı yönündeki gerekçesinde isabet bulunmamaktadır. Mahkemece yapılması gereken iş, varsa kira sözleşmelerinin ibrazı sağlanarak, haciz sırasında 3. şahısların kabulleri de nazara alınarak haciz ihbarnamesi tebligatı tarihinde her bir 3. şahsın, borçluya ne kadar borcunun bulunduğunun saptanarak sonucuna göre bir hüküm tesisinden ibaretken yazılı şeklide tazminat isteminin reddi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 17.03.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.