Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/3005 Esas 2016/3963 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3005
Karar No: 2016/3963
Karar Tarihi: 10.03.2016

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/3005 Esas 2016/3963 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/3005 E.  ,  2016/3963 K.
"İçtihat Metni"




Davacı, davalı Kuruma ödediği 7.537.36 TL"nin ödeme tarihinden itibaren faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.




K A R A R


Dava, davacının Kuruma ödediği 7.537,36 TL"nin ödeme tarihi olan 27.06.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Uyuşmazlık görevli mahkemenin belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.
Mahkemelerin görevi ve yargı yolu "yasa" ile belirlenmiş olup, kamu düzenine ilişkin olduğundan yargılamanın her safhasında mahkemece resen nazara alınır.(HMK 1. madde).
İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş istisnai nitelikte özel mahkemeler olup, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 106’ncı maddesi ile, mülga 506 sayılı Kanunun 134’üncü maddesinde ve 1479 sayılı Bağ-Kur Yasasının 70. maddesinde, bu Kanun uygulamasından doğan uyuşmazlıkların yetkili iş mahkemelerinde görüleceği, 5510 sayılı Kanun’un 101’inci maddesinde de, aksine hüküm bulunmayan hallerde, 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği düzenlenmiştir.
Somut olayda; davacının, davalı işverenin Kuruma ödemesi gereken primleri kendisinin ödediği, yukarıda bahsi geçen 5510, 506 ve 1479 sayılı Yasalar kapsamında ortaya çıkan bir uyuşmazlık bulunmadığı, davaya konu ihtilafın Kurum işleminden kaynaklanmayıp davacı ile davalı arasında meydana gelen sebepsiz zenginleşmeden (haksız iktisap) kaynaklanan alacak davası niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu uyuşmazlığın çözümünde genel mahkemeler görevlidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgularda yanılgıya düşülerek, dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine karar vermek gerekirken; işin esasına girilerek hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
10/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.