1. Hukuk Dairesi 2014/16384 E. , 2017/1093 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, dava konusu 19458 parsel sayılı taşınmazdaki 2 no’lu bağımsız bölümün satışı için davalı abisi vekil tayin ettiğini, yetki verdiğini, ancak vekalet görevini kötüye kullanarak ve muvazaalı olarak taşınmazı arkadaşı ..."e, onun da yine davalıların arkadaşı çok düşük bedellerle satarak devrettiklerini, her üç davalının da birlikte hareket ederek kendisini zarara uğrattıklarını ileri sürerek taşınmazın kaydının tapu iptali ile adına tescilini, olmazsa taşınmaz bedelinin tahsilini istemiştir.
Davalı ... ve , tapu kaydına güvenerek, iyiniyetle taşınmazı satın aldıklarını bildirip davanın reddini savunmuşlar, davalı ... ise bir savunma getirmemiştir.
Davalı ..."in iyiniyetli ikinci el konumunda bulunduğu, davalı ..."in ise vekalet görevini kötüye kullandığının sabit olduğu gerekçeleri ile tapu iptal ve tescil isteğinin reddine, tazminat isteğinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece; "" … hükmün dayandığı yasal ve hukusal gerekçe ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı"" gerekçesiyle onanmış, Dairenin onama ilamına karşı davacı vekilince karar düzeltme isteğinde bulunulmuş, Dairece; ‘’ … davacının, çekişmeli taşınmazın satışı konusunda kardeşi ..."a vekalet verdiği, taşınmazın kısa aralıklarla ara malik ... ve son kayıt maliki ..."a devredildiği, davacının satıştan haberdar edilmediği, bedelin ödendiğinin kanıtlanamadığı, akitte gösterilen satış bedeli ile bilirkişi raporunda satış tarihi itibariyle belirlenen bedel arasında da yarıya yakın değer farkının olduğu, davalı tanığı olarak dinlenen ... dışındaki tüm tanıkların (davacı ile vekil kardeşleri ..., ve boşandığı eşi ... ) "vekil arkadaş olduklarını, davacının dükkanını satmak istemesi üzerine vekil Hüseyin ve arkadaşı müşteri bularak iyi fiyata satmayı vaadettiklerini, satış konusunda vekaletin alınmasından sonra kısa sürelerde taşınmazın el değiştirdiğini, vekil ile diğer davalılar arasında borç para alış- verişi olduğunu, vekilin paraya ihtiyacı oldukça diğer davalı ..."den faizle borç para aldığını, gerek telefonla gerekse köye gelerek zaman zaman vekil görüştüklerini " ifade ettikleri dosya kapsamı ile sabittir. Açıklanan olgu ve olayların akışından özellikle davacının tanık anlatımları karşısında davalı yanın emlakçı tanığının " birbirini tanımadıkları yönündeki beyanlarına" itibar edilmeyerek vekil ile diğer davalıların el ve işbirliği içinde davacıyı zararlandırmak kastı ile hareket ettikleri sonucuna varılmaktadır. Hal böyle olunca; tapu iptal ve tescil davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile bedelin tazmini yönünde yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. ‘’ gerekçesiyle onama ilamı ortadan kaldırılmış ve yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kabulü ile çekişme konusu 2 no’lu bağımsız bölümün davalı ...’e ait tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
./..
Karar, davalı ... ve davalı ... tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 07.03.2017 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Avukat ..., davalı ... vekili Avukat ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen davacı ..., davalı ... gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davalı ... ve davalı ..."ın temyiz itirazları yerinde değildir. Reddi ile usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 1.687.60.-TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 07.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.