17. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/3837 Karar No: 2019/10390 Karar Tarihi: 11.11.2019
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/3837 Esas 2019/10390 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2017/3837 E. , 2019/10390 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, 03.08.2010 tarihinde, davalı ... idaresindeki aracın yaya müvekkiline çarparak yaralanmasına neden olduğunu belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen (... yönünden dava, diğer davalı yönünden kaza tarihinden itibaren yasal faizi) ve 20.000,00 TL manevi tazminatın davalı ...’dan kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 142,23 TL geçici işgöremezlik tazminatının davalı ... yönünden dava tarihinden itibaren, diğer davalı yönünden olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 4.000,00 TL manevi tazminatın davalı ..."ndan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 4/1-a maddesi gereği, her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu"nda düzenlenen hususlar mutlak ticari davalardır. TTK"nun 5/1. maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme, asliye ticaret mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden itibaren yasanın 5/3. maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki, işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar, kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir. Somut olayda; uyuşmazlığın temelinde 3. kişinin haksız fiili bulunmakta ise de, davalı ...’nin sorumluluğu sigorta hukukundan (sigortacılık yasasından) kaynaklanmaktadır. Sigorta hukuku 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 6. kitabında 1401 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Bu durumda, Türk Ticaret Kanunu"nda düzenlenen hususlardan olması nedeniyle, dava mutlak ticari dava olup, asliye ticaret mahkemesinin görev alanı içinde olduğundan, dava ve karar tarihinde İzmir’de ayrı bir ticaret mahkemesi bulunduğundan davaya ticaret mahkemesi tarafından bakılması gerekmektedir. Bu durumda mahkemece, davanın HMK"nın 114/1-c maddesi gereğince görevsizlik nedeniyle HMK"nın 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı ..."na geri verilmesine, 11/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.