6. Ceza Dairesi 2013/28233 E. , 2016/7344 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Yağma, Uyuşturuca ve uyarıcı madde kullanmak, Uyuşturucu madde satın almak, kabul etme veya bulundurmak
HÜKÜM : Mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I-Sanık ..."ün yakınan ..."ye yönelik eylemleri nedeniyle yağma suçundan; sanıklar ..., ... ve ... hakkında uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanmak suçundan verilen hükümlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık ..."ün yakınan ..."ye yönelik eylemleri nedeniyle yağma suçundan, 5271 sayılı CMK’nın 231/5.maddesi gereğince kurulan “Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” ilişkin kararın, aynı Yasa maddesinin 12. fıkrası gereğince temyizi olanaklı bulunmadığından, sanık ... savunmanının bu konudaki isteminin 5271 sayılı CMK’nın 231/12 ve 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 317.maddesi gereğince REDDİNE; 5271 sayılı CMK"nın 264/1.maddesi uyarınca, yasa yolu ile merciinde yanılmanın, başvuru hakkını ortadan kaldırmayacağından, aynı maddenin 2.fıkrasına göre, itirazı incelemeye yetkili ve görevli mahkemeye iletilmek üzere dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE; sanıklar ..., ... ve ... hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma suçundan verilen hükümde, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 20.03.2012 tarihli ve 2011/785-2012/101 sayılı kararında açıklandığı üzere; “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma” suçundan dolayı, TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen “Tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararın, sözü edilen fıkraya 6217 sayılı Kanunla eklenen cümlenin yürürlüğe girdiği 14.04.2011 tarihinden önce ya da sonra verilip verilmediğine bakılmaksızın itirazı olanaklı kararlardan olduğu ve 5271 sayılı CMK"nın 264/1. maddesi uyarınca sanıklar ..., ... ve ... savunmanı yönünden yasa yoluna başvuruda ve mercide yanılmanın haklarını ortadan kaldırmayacağının anlaşılması karşısında; 5271 sayılı Yasanın 264/2. maddesi uyarınca itirazı incelemeye yetkili ve görevli mahkemeye, Mahkemesince iletilmek üzere dosyanın incelenmeden, isteme aykırı olarak İADESİNE,
II-Sanık ... hakkında yakınan ..."a yönelik eylemleri nedeniyle yağma suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Değerin azlığının 5237 sayılı Yasaya özgü ayrı ve yeni bir kavram olduğu, Yasa koyucunun amacı ile suçun işleniş biçimi, olayın özelliği ve sanığın özgülenen kastı da gözetilmek suretiyle, daha çoğunu alma olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak da gerçekten az olan şeylerin alınması durumunda, yasal ve yeterli gerekçeleri de açıklanarak uygulanabileceği gözetilmeden, Sanık ..."un diğer sanıklar ..., ..."le birlikte Ekim 2010 tarihinde yakınan ..."ın bıçak tehdidi ile 5.-TL"sini yağmalamaları şeklindeki eylemleri yönünden, somut olayda koşulları bulunmadığı halde, 150/2.maddesinin düzenleniş amacının dışında yorumlar getirilerek cezadan indirim yapılması, karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre sanık ... savunmanının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükmün istem gibi ONANMASINA,
III-Sanık ... hakkında yakınan ..."a yönelik eyleri nedeniyle; sanıklar ... ve ... hakkında yakınan ..."a yönelik eylemleri nedeniyle yağma suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık ... hakkında yakınan ..."a yönelik eylemlerde, yağma suçu birden fazla kişiyle birlikte işlendiği halde, TCK"nın 149. maddesinin 1.fıkrasının (c) bendi ile de uygulama yapılmaması; Değerin azlığının "5237 sayılı Yasaya özgü ayrı ve yeni bir kavram olduğu, Yasa koyucunun amacı ile suçun işleniş biçimi, olayın özelliği ve sanığın özgülenen kastı da gözetilmek suretiyle, daha çoğunu alma olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak da gerçekten az olan şeylerin alınması durumunda, yasal ve yeterli gerekçeleri de açıklanarak uygulanabileceği gözetilmeden, sanık ..."in yakınan ..."a yönelik eylemleri ile sanıklar ..., ..."ün Ekim 2010 tarihinde yakınan ..."ın bıçak tehdidi ile 5.-TL"sini yağmalamaları şeklindeki eylemleri yönünden, somut olaylarda koşulları bulunmadığı halde, 150/2.maddesinin düzenleniş amacının dışında yorumlar getirilerek cezadan indirim yapılması, karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanıkların, hapis cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar TCK"nın 53/1-a-b-c-d-e maddesinde yazılı hakları kullanmaktan yoksun bırakılmalarına; ancak, TCK"nın 53/3. maddesi uyarınca koşullu salıverildiği takdirde, kendi altsoyları üzerinde TCK"nın 53/1-c bendinde sayılan hakları kullanmaktan yoksunluklarının sona erdirilmesine karar verilmiş ise de; 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK"nın 53/1-b maddesinde yazılı, "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve ... savunmanı ile sanık ... hakkında verilen hüküm yönünden o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından TCK"nın 53. maddenin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkarılarak yerine, "Sanıkların, kasten işlemiş oldukları suç için hapis cezasıyla mahkumiyetlerinin yasal sonucu olarak, TCK"nın 53/1. maddesinin uygulanması yönünden, (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmalarına; aynı Kanunun 53/2. maddesinin uygulanması açısından, 53/1.maddesinin (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme ve diğer siyasi hakları ve aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, (c) bendinde yazılı
kendi altsoyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini mahkum oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar kullanamamalarına" cümlesinin yazılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.