Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2016/13957 Esas 2017/7854 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/13957
Karar No: 2017/7854
Karar Tarihi: 05.06.2017

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2016/13957 Esas 2017/7854 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen hüküm temyiz edilmiş ve Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından incelenerek, bozma kararı verilmiştir. Bozma gerekçeleri şunlardır:
1) Bozma öncesi kurulan ilk hükümde sanık hakkında verilen cezanın ertelenmesi kararı yapılmış ancak, bu karar CMUK’un 326. maddesine aykırıdır.
2) Sanığın eylemi sırasında haksız tahrik hükümleri uygulanıp uygulanmaması tartışılmamıştır.
3) Sanık tarafından müşteki burun kemiğinde kırık meydana gelmesi nedeniyle ilgili yasaların uygulamasının gerekli olduğu belirtilmemiştir.
4) Sanık hakkında TCK’nin 53. maddesi tatbik edilirken, Anayasa Mahkemesinin iptal kararının da dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir.
Kararın detayında geçen kanun maddeleri şunlardır:
-TCK’nin 87/3, 62, 51, 29 ve 53. maddeleri
-CMUK’un 326. ve 321. maddeleri
-5252 ve 5237 sayılı yasaların 9/3. ve 87/3. maddeleri
-1412 sayılı CMUK’un 8/1. maddesi
-6723 sayılı Kanunun 33. maddesi
3. Ceza Dairesi         2016/13957 E.  ,  2017/7854 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet

    Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü;
    Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1) Bozma öncesi kurulan ilk hüküm olan 13/04/2006 tarihli kararda sanık hakkında TCK’nin 87/3, 62 ve 51. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası verilerek ertelendiği, hükmün sanık müdafiince temyiz edildiği, aleyhe temyiz bulunmaması gözetildiğinde, sanık hakkında inceleme konusu hükümde doğrudan 10 ay hapis cezasına hükmolunarak CMUK’un 326/son maddesine aykırı kazanılmış hak ihlaline yol açacak şekilde hüküm tesisi,
    2) Sanık ve müştekinin aralarındaki kefillik meselesinden dolayı tartışıp “karşılıklı birbirimize vurduk” şeklindeki anlatımları, olayda sanığın da yaralanmış olması göz önüne alındığında, dosya kapsamına göre sanık lehine TCK’nin 29. maddesi gereğince haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
    3) Sanığın eylemi sonucu müştekinin burun kemiğinde kırık meydana gelecek şekilde yaralandığının anlaşılması karşısında, 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddesi hükmü uyarınca 5237 sayılı Yasanın 87/3. maddesinin 19.12.2006 tarih ve 5560 sayılı Yasa olanak verecek şekilde ayrı ayrı somut olaya dair uygulaması hükmün gerekçesinde gösterilip lehe yasa karşılaştırması bu şekilde yapıldıktan sonra sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
    4) Sanık hakkında TCK"nin 53. maddesi tatbik edilirken, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 6723 sayılı Kanunun 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 05.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.





































    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.