Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Dava mesken abonesi davacının davalıya kaçak elektrik kullanımdan kaynaklanan borçtan sorumlu olmadığının tespitine ilişkindir. Mahkemece, Yargıtay 7.Hukuk Dairesinin 11.07.2013 günlü ve 2012/6620-2013/13109 E.K. sayılı bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 04.02.1959 tarih 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında vurgulandığı üzere bozma kararına mahkemece uyulmuş olması taraflardan biri lehine usuli kazanılmış hak meydana getirir. Bu hakkı ne mahkeme ne de temyiz mahkemesi halele uğratabilir. Çünkü, müktesep hakkın tanınması kamu düzeni düşüncesiyle kabul edilmiştir. Her ne kadar, dairemizin yerleşmiş uygulamasına göre, kaçak elektrik kullanımdan kaynaklanan borçtan, abone olan davacı da fiili kullanıcı ile birlikte sorumlu ise de; Uzun yıllardan beri Yargıtay"ın kökleşmiş sapma göstermeyen uygulamaları ve öğretide benimsenen usuli kazanılmış hak müessesesi, Usul Hukukunun dayandığı vazgeçilmez ana temellerinden biridir. Bu hukuki kuralın ancak iki istisnası bulunmaktadır. Bunlardan biri mahkemece Yargıtay bozma kararına uyulduktan sonra görülmekte olan davaya uygulama imkanı olan yeni bir İçtihadı Birleştirme Kararının çıkması, diğeri de 04.02.1959 tarih 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında belirlendiği üzere hükmüne uyulan bozma kararından sonra görevle ilgili yeni bir yasal düzenlemenin getirilmiş olmasıdır. Hal böyle iken; yukarıda anılan Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin bozma kararına uyulmakla davacı açısından meydana gelen usuli kazanılmış hak istisnaları somut olayda sözkonusu değildir. Bu itibarla; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine, özellikle Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 11.07.2013 günlü ve 2012/6620 E. 2013/13109 K. sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilerek hüküm kurulmuş olmasına ve davacı açısından meydana gelen usuli kazanılmış hak istisnalarının somut olayda mevcut olmamasına göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 2.50 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 17.04.2015 gününde oyçokluğu ile karar verildi.