10. Hukuk Dairesi 2019/2881 E. , 2019/7669 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
No : 2013/33-2015/409
Dava rücuan tazminat istemine ilişkindir
Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrasında ilamında belirtildiği şekilde davanın davalı ... ve Celal Küçükkılıç yönünden kusursuz olmaları nedeniyle reddine, diğer davalılar yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili ile ... Genel Müdürlüğü vekili, ..., ...,..., ... ..., ..., ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak yine, o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu; mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince; sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde, ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı).
Önceki bozma ilâmında, “ kazanın meydana gelmesinde, illiyeti başlatan ve kimliği tespit edilemeyen kamyon sürücüsünün kusurlu olduğu, haklarında ceza davası açılan davalılar hakkında 4616 sayılı Yasa uyarınca erteleme kararı verilmesi nedeniyle bu kişilerin kusurunun ..."ın kusuru içinde değerlendirilmesi gerektiği bu nedenle bu davalıların kusurlarıyla ilgili bir irdeleme yapılmamış olmasının isabetsiz olduğu, müteveffa sigortalının mirasçıları tarafından açılan tazminat davasınıda ne karar verildiği, kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak kusur incelemesi yapılması gerektiği "belirtilmiştir.
Bozma ilamına uyulmasına rağmen bozma gereği mahkemece tam olarak yerine getirilmemiştir. Eldeki davada, Mahkemece, bozma sonrası yapılan yargılama neticesinde hükme esas alınan bilirkişi kusur raporunda, sigortalının %10, işletme Müdürü ... %15, ... ... %20, ... %20, ... %10, ... %10, ..., ... ve ... isimli işçilerin ise; olayın oluşumunda her birine %5 olmak üzere toplam %15 oranında kusurlu olduğu, davalı ... ve dava dışı kamyon sürücüsünün kusursuz olduğu belirtilmiş olup alınan bilirkişi raporu bozma ilamı gereğini karşılamamıştır.
Mahkemece yapılması gereken iş, dava dışı meçhul kamyon sürücüsünün kişisel kusuru ile ...’ın kurumsal kusur sorumluluğunun bulunduğu ... çalışanı olan diğer davalıların kusurunun ...’ın sorumluluğu içinde irdelendiği bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum vekili ile ... Genel Müdürlüğü vekili, ..., ..., ..., ... ..., ..., ..., ... ve ..."nun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ... Genel Müdürlüğü, ..., ..., ..., ... ..., ..., ..., ... ve ..."na iadesine, 21.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.