
Esas No: 2015/4908
Karar No: 2016/856
Karar Tarihi: 04.02.2016
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/4908 Esas 2016/856 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Beraat
Dosya incelendi,gereği düşünüldü;
Sanığın suç tarihinde katılan firmanın ... ortak şubesinde çalıştığı tarihlerde tahsil ettiği toplam 4.780.35 TL parayı şikayetçi firmanın banka hesaplarına yatırmayarak suça konu para üzerinde kendi yararına olarak tasarrufta bulunarak üzerine atılı suçu işlediği iddia edilen somut olayda;
Yerel mahkemenin sanığın tahsil ettiği paraları katılan firmanın banka hesabına yatırıp yatırmadığının tespiti amacıyla yaptırdığı 20.07.2009 tarihli bilirkişi raporunda "01.11.2007 tarihi itibariyle kasa açığının 4.780,35 TL olduğu" nun tespit edilmesine karşın yine aynı gerekçeyle yaptırılan 04.11.2010 tarihli bilirkişi raporunda ise "iki ayrı firmanın işleyişi, kasa yükümlülüğünün ve görev ünvanını aşan sorumlulukların bir çalışana yüklenilmesinin oluşan kasa açığında yönetimsel bir ihmali gösterdiği, bu ihmalin kasa açığının oluşmasında önemli derecede etkili olduğu, sistem değişikliğinden kaynaklanan kasa açığının ..."nun pek çok irtibat bürosunda da ortaya çıktığının bilindiği, sistem değişikliğinden kaynaklanan fiktif kasa açıklarının büyük bölümünün birim müdürlerinin kıdem tazminatlarına yansıtılarak giderilmiş olduğu, mevcut olan kasa açığının da bu sistem değişikliğinden kaynaklanmış olabileceği" şeklindeki rapor ve tanık ..."ın 29-06-2010 tarihli beyanında bilgisayardaki yazılımlarda suç tarihinde değişiklik yapıldığını, bir çok şubede sistem değişikliği nedeniyle bu şekilde kasa açıklarının meydana geldiğini, tanık Handan 20-02-2009 tarihli beyanında "sanığın ekonomik durumunun kötü olması nedeniyle tahsil ettiği paraları harcadığını söylediğini" iddia etmeleri karşısında,
Gerçeğin hiç bir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulması bakımından; katılana ait işyerinin muhasebe, bilgisayar ve diğer kayıtlarının tamamının getirtilerek, sanığın çalıştığı dönem içerisinde, sanık tarafından yapılan ve yapılmayan kayıtların karşılaştırılması, para tahsilatlarının hangi usulle yapıldığının belirlenmesi ve tahsil edildiği halde şirkete iade edilmeyen paranın ne kadar olduğu, bunlara ilişkin düzenlenen makbuz veya diğer belgelerin bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, ilgili belgelerin onaylı suretlerinin dosyaya konulmasından sonra, 20.07.2009 ve 04.10.2011 tarihli bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin de giderilmesi amacıyla, suça konu tarihlerdeki bilgisayar yazılımlarındaki değişikliğin kasa açığına sebep verip vermeyeceğinin de göz önünde bulundurularak söz konusu evrakların bir bütün halinde bilirkişi kuruluna tevdii edilerek sanığın, hangi tahsilatları hangi müşterilerden yaptığının tespiti ile hangi tarihlerde katılana göndermesi gerekirken uhdesinde tuttuğu ve şirketin zararının ne kadar olduğunun düzenlenecek bilirkişi raporuyla kesin olarak belirlenmesinden sonra, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesinin gerektiği gözetilmeyerek eksik inceleme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04/02/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.