11. Ceza Dairesi Esas No: 2015/2881 Karar No: 2017/1930 Karar Tarihi: 15.03.2017
Resmi belgede sahtecilik - dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/2881 Esas 2017/1930 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, sanığın resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçundan mahkum olduğu belirtilmektedir. Kararda önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde dolandırıcılık suçunun oluşmayacağına ve suça konu senetlerin önceden doğan borcun ödemesi için mi verildiği yoksa dolandırıcılık için mi verildiği araştırılması gerektiğine yer verilmiştir. Ayrıca, aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanacağı, ancak farklı tarihlerde düzenlenen senetler için fiilin aynı anda işlendiğinin kabul edilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Kararda yer alan kanun maddeleri ise 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 43. ve 53. maddeleridir.
11. Ceza Dairesi 2015/2881 E. , 2017/1930 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.03.1998 gün ve 6/8-69 sayılı kararında da açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde borç, kandırıcı nitelikteki davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun oluşmayacağı ve katılan ..."nın soruşturma aşamasındaki 06.08.2010 tarihli anlatımında “...şahıslara mal gönderdiğini,itibar ve güven olduğu için göndermiş olduğu mallara karşılık suça konu senetlerin gönderildiğini...” beyan etmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılması bakımından suça konu senetlerin önceden doğan borç nedeni ile verilip verilmediği araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesine göre "Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi" durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olup; aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı, suça konu 01.12.2009 tanzim tarihli senetlerin katılana aynı tarihte gönderildiği, farklı tarihlerde düzenlendiğine dair kesin delil bulunmayıp, TCK."nın 43/1. maddesi uyarınca fiilin aynı anda işlendiğinin kabul edilmesi gerekliliği nedeniyle zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı, eylemin bütün halinde tek bir belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı ancak sanığın güttüğü amaç ve saik, suç konusunun önemi, kastın yoğunluğu ve sahte belge sayısı dikkate alınarak temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenebileceği gözetilmeden, yazılı şekilde suçun zincirleme şekilde işlendiğinin kabulü ile temel cezanın TCK"nın 43. maddesi uyarınca artırılması , 3- Kabule göre de; 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.