Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2013/18-1673
Karar No: 2013/1640
Karar Tarihi: 04.12.2013

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2013/18-1673 Esas 2013/1640 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili istemiyle açılmıştır. Davacı, davalıya ait taşınmazın termik santral döküm sahası ve yolları güzergâhı için kamulaştırıldığını, kamulaştırma kanununun 8. maddesi uyarınca anlaşma yoluyla satın alınması için gerekli işlemlerin yapıldığını, ancak sonuç alınamadığını belirtmiştir. Mahkeme, taşınmazın arazi niteliğinde olduğunu kabul ederek, net gelire göre değer biçen bilirkişi kurulu raporu esas alınarak davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak Özel Daire, kamulaştırma tarihi itibariyle taşınmazın belediye hizmetlerinden yararlandığı ve çevresinin meskun olduğu, buna göre taşınmazın arsa niteliğinde olduğunun anlaşıldığını belirterek kararı bozmuştur. Yeniden yapılan yargılamada, mahkeme önceki kararda direnmiş, ancak Hukuk Genel Kurulu bu kararın yeni bir hüküm niteliğinde olduğunu ve temyizin Özel Daire tarafından incelenmesi gerektiğini belirtmiştir. Hukuk Genel Kurulu kararına göre, dosya Özel Daireye gönderilmelidir. Kanun madd
Hukuk Genel Kurulu         2013/18-1673 E.  ,  2013/1640 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Afşin 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 28/03/2012
    NUMARASI : 2010/1295-2012/253

    Taraflar arasındaki “kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Afşin 1.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 31.03.2009 gün ve 2004/449 E-2009/450 K.sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 18.Hukuk Dairesinin 13.05.2010 gün ve 2010/4467 E-2010/7431 K. sayılı ilamı ile;
     (‘‘…Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemeleri sonucu düzenlenen ve hükme esas alınan rapor hüküm kurmaya yeterli değildir.
    Şöyle ki;
    Dairenin geri çevirme kararı üzerine Çoğulhan Belediye Başkanlığından getirtilen belgeler ile daha önce getirtilip dosyaya konulan yazılar birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu taşınmazın kamulaştırma tarihi itibariyle belediye hizmetlerinden yararlandığı ve çevresinin meskun olduğu, buna göre Bakanlar Kurulunun 28.02.1983 gün 1983/6122 sayılı kararı uyarınca arsa niteliğinde bulunduğu anlaşıldığından taşınmazın arsa olduğunun kabulü ile bu niteliğine göre kamulaştırma bedelinin saptanması gerekirken, hükme esas alınan bilirkişi kurulunun tarım arazisi niteliğini esas alan raporlarına itibarla hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir...”)
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

                   HUKUK GENEL KURULU KARARI
     
    Hukuk Genel Kurulu"nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi uyarınca kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili istemine ilişkindir.
    Davacı vekili,  davalıya ait Afşin İlçesi, Çoğulhan Kasabasında bulunan taşınmazın tamamının termik santral döküm sahası ve yolları güzergâhı için kamulaştırıldığını, kamulaştırma kanununun 8. maddesi uyarınca dava konusu taşınmazın anlaşma yoluyla satın alınması için gerekli tüm işlemlerin yapıldığını, ancak, netice alınamadığını ileri sürerek, kamulaştırma bedelinin tespiti ile taşınmazın müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğunu buna göre değer tespiti gerektiğini bildirmiştir.
    Mahkemece, taşınmazın arazi niteliğinde olduğunun kabulüyle net gelire göre değer biçen bilirkişi kurulu raporu esas alınmak suretiyle “davanın kabulüne” karar verilmiş; taraf vekillerinin temyizi üzerine karar, Özel Daire’ce yukarıda başlık yer alan gerekçeler ile karar bozulmuştur.
    Yerel mahkeme, direnme olarak adlandırdığı kararında ise, direnme yönünde karar verilmeden önce, Afşin C. Savcılığının 2008/1781 esas sayılı dosyanın onaylı sureti istenilmiş ve Mahkemenin 2009/1294 esas sayılı dosyasının sonucu bekletici mesele yapılmış ve önceki gerekçeler genişletilerek direnme kararı verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 
    Hukuk Genel Kurulu"ndaki görüşme sırasında, işin esasının incelenmesinden önce, direnme kararının gerçekte yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı; dolayısıyla, temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu"nca mı, yoksa Özel Dairece mi yapılması gerektiği hususu, ön sorun olarak tartışılıp, değerlendirilmiştir.
    Bilindiği üzere; direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için mahkeme bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir.(1086 sayılı HUMK. m.429).
    Eş söyleyişle; mahkemenin ilk kararının gerekçesinde dayandığı maddi olgunun dışında yeni bir delile, yeni bir maddi olguya dayanması ve gerekçesini de bu yeni maddi olgu yönünde değiştirerek karar vermiş olması halinde, usulünce verilmiş bir direnme kararının varlığından söz edilemez.
    Yerel mahkemece, ilk kararda direnildiği belirtilmiş ise de; Özel Daire bozma ilamından sonra delil toplanmak suretiyle direnme kararı verilmiştir.
    Bu durumda, temyize konu karar, gerçekte 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429/3. maddesi anlamında direnme kararı niteliğinde olmayıp, Özel Daire bozmasına konu önceki karardan farklı gerekçeye dayalı yeni bir hüküm niteliğindedir.
    Hal böyle olunca; kurulan bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi, Hukuk Genel Kurulu’na değil, Özel Daireye aittir.
    Bu nedenle, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
    SONUÇ: Yukarıda gösterilen nedenlerle taraf vekillerinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 18. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı HUMK"un 440/I. maddesi uyarınca hükmün tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 04.12.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi