1. Hukuk Dairesi 2016/11705 E. , 2017/1066 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, paydaşlar arasında ecrimisil isteğine ilişkindir.
Davacılar; muris , 2913 ada 5 parsel sayılı taşınmazın 10/100 oranında kayden paydaş olduğunu, davalılardan ...’ın bu parsel üzerine yüklenici ile anlaşmak suretiyle 4 katlı, 14 daire 1 dükkandan oluşan bina yaptırdığını, bu dairelerin bir kısımını bizzat kullanarak bir kısımını da kiraya vermek suretiyle taşınmazı haksız olarak kullanmaya devam ettiklerini,aşamalardaki beyanında 2004 yılında ortaklığın giderilmesi davası açılmakla intifadan men koşulunun gerçekleştiğini belirterek dava tarihinden geriye doğru 5 yıl için ıslahla birlikte toplam 76.613,61-Tl ecrimisilin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Birkısım davalılar; oturdukları daireleri yükleniciden noterde düzenlenen senetle satın aldıklarını, bir kısım davalılar; tapu kaydında paydaş oldukları için veya paydaşlardan pay temliki sözleşmesi ile pay satın aldıkları için daireleri kullandıklarını, bir kısım davalılar da; sözkonusu dairelerde kiracı olduklarını, haksız işgalin sözkonusu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davalı9.431,13-Tl, davalılar ayrı ayrı 4.715,88-Tl, davalı ... ve ...’dan 5.295,96-Tl ecrimisilin işgalin başlangıç tarihi olan 02/05/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline,fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; karar, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bilindiği üzere; paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman ecrimisil isteyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
./..
Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.
Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde yine intifadan men koşulu aranmaz.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 5 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına göre paylı mülkiyet hükümlerine tabi olup , davacıların murisinin de bu taşınmazda pay sahibi olduğu, davacıların mirasbırakanı ile dava dışı diğer kayıt malikleri kayyum tayin edildiği, mirasbırakan ile dava dışı yönünden 2003 yılında kayyumluk kararının kaldırıldığı ve Hukuk Mahkemesi’nin 25/05/1984 tarih 1984/815 Esas 1984/653 Karar sayılı veraset ilamı ile davacıların mirasçısı olarak tespit edildiği,davacıların mirasen taşınmazda pay sahibi oldukları, paydaşlardan payının 20/11/2009 tarihinde adına tescil edildiği ve adına tescil edilen 10/100 pay için birkısım davalılarla kira sözleşmesi düzenlendiği, tapu kayıt bilgilerine göre kayıt maliki İbrahim mirasçıları olan davalılar ..., ... ve ...’in de çekişme konusu taşınmazda pay sahibi olduğu, muhtesat bilgilerinde “üzerindeki bina aittir” kaydının bulunduğu, Karar sayılı 04/02/2011 tarihli kararı ile 5 parsel sayılı taşınmazdaki ortaklığın satış yolu ile giderilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Her ne kadar, çekişme konusu taşınmazın arsa ve kargir ev niteliğinde tapuya kayıtlı olduğu ve üzerindeki binanın İbrahim Özkan’a aittir şerhi mevcut ise de, taşınmaz üzerindeki 4 katlı, 14 daire 1 dükkandan oluşan binanın kat karşılığı inşaat sözleşmesi karşılığı yapıldığı ve taşınmazın paylı mülkiyetinin devam ettiği, taşınmaz üzerinde kat irtifakı ya da kat mülkiyeti kurulmadığı tarafların kabulündedir.
Ayrıca, kat mülkiyeti sözleşmesinin kurulduğu tarihte davacıların da hak sahibi olduğu gözetildiğinde dava konusu dönem için ecrimisile hümedilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalıların bu yöne ilişkin temyiz itirazının reddine.
../...
Ne var ki, ecrimisile karar verilen her bir dönem için dönem sonlarından itibaren ayrı ayrı yasal faize hükmedilmesi gerekirken bütün dönemler için ilk işgal tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru değildir.
Davalıların, bu yöne değinen temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 06.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.