17. Hukuk Dairesi 2019/4509 E. , 2019/10340 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı ... AŞ vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, davacıların desteğinin sevk ve idaresindeki araç ile Karayolları Genel Müdürlüğüne ait ..."ın sevk ve idaresindeki aracın çarpışması sonucu davacıların murisi ..."ın vefat ettiğini belirterek davacıların her biri için ayrı ayrı 3.000,00 TL olmak üzere toplam 15.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL olmak üzere toplam 100.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve Karayolları Genel Müdürlüğünden müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında sunduğu ıslah dilekçesi ile ... yönünden 154.567,50 TL, ... yönünden 29.017,50 TL, ... yönünden 16.282,50 TL, ... yönünden 13.232,50 TL maddi tazminatın davalı ..."den tahsilini talep etmiş, 04/02/2016 tarihli celsede desteğin babası davacı ... yönünden ıslah dilekçesi sunulmuş ise de taleplerini atiye bıraktığını belirtmiştir.
Davalılar davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle davacılar ..., ..., ... ve ... yönünden davanın kısmen kabulü ile 225.000,00 TL"nin davalı ...."den dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile bu davacılara ödenmesine, davacılar ..., ...lı, ... ve ... yönünden davalılar Anadolu Anonim Türk Sigorta A.Ş ve ... hakkında açılan maddi ve manevi tazminat talebinin reddine, davalı ... (desteğin babası) yönünden davanın atiye bırakılması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar davacılar vekili ve davalı .... vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davacılar vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar vekilinin 14.07.2016 tarihli dilekçe ile davalı .... yönünden davadan feragat ettiğini bildirmiş olduğu görülmüştür.
Bu durumda mahkemece feragatname içeriği değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
3-Davacılar vekili 04.02.2016 tarihli celsede davacı ... yönünden ıslah dilekçesi vermiş ise de bu talebi atiye bıraktıklarını beyan etmiş mahkemece hem maddi hem de manevi tazminata ilişkin davanın atiye bırakılması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davacılar vekilinin davacı ... yönünden sadece maddi tazminat talebini atiye bıraktığı dikkate alınmadan manevi tazminat hakkında esastan karar verilmesi gerekirken yanılgılı kanaatle manevi tazminat talebi hakkında da atiye bırakma nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek vekalet ücretinin buna göre belirlenmesi doğru değildir.
Yine davacı ... yönünden maddi tazminata ilişkin dava atiye bırakılmış olup hüküm tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT’nin 3/II. maddesi gereği, ”müteselsilen sorumlu olanlar aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesi" şeklinde düzenlenme gözetilerek atiye bırakılan maddi tazminat istemi hakkında davalılar lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"nin 10/III. maddesi “bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur” şeklindedir.
Somut olayda, davacılar Nurcan, Aslı, Gürkan ve Mehmet yönünden talep edilen manevi tazminatın tamamen reddedilmesi nedeniyle davacılar sayısınca, davalı ... lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken toplam miktar üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
Her ne kadar hüküm tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT’nin 3/II. maddesi gereği, müteselsilen sorumlu olanlar aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir ise de davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak her bir davacı sayısınca davalılar lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden davalılar Anadolu Sigorta Aş ve ... hakkındaki maddi tazminat bakımından davalı ... şirketi ve davalı ... lehine ayrı ayrı ancak davacı sayısınca değil tek vekalet ücretine hükmedilmesi temyiz eden sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır.
5-Davalı .... yönünden davacılar vekili tarafından feragat dilekçesi verildiğinden davalı .... vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2), (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (5) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı .... vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalı ...."ye geri verilmesine 07/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.