19. Hukuk Dairesi 2014/9567 E. , 2015/1633 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi ve davalı vekilince temyize cevapla birlikte duruşma istenilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av.... ile davalı vek.Av.Yüksel Acun"un gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalının müvekkilinden aldığı 200.000 TL.ve 400.000 TL.ödünç karşılığında SGK’dan olan alacaklarını temlik ettiğini, temliklerin noterden yapılmış olmasına rağmen davalının temliklere itiraz ederek ödemeleri durdurduğunu, alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine de itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının öncelikle temliklere dayanan alacağının sebebini açıklaması gerektiğini, .... Şirketler Grubu’nun finans bölümü çalışanlarından olan...’un müvekkilinin SGK’dan olan alacaklarını sahte noter temliknameleri ile üçüncü kişilere temlik ettiğini, şirket yetkilisi olmadığı halde şirket kaşesini kullanarak şirket adına sahte bonolar düzenlediğini, yapılan suç duyurusu üzerine ...’un tutuklandığını, noter hakkında da ceza davası açıldığını, müvekkilinin davacıdan para almadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, aksine şirket ana sözleşmesinde hüküm bulunmadığı takdirde anonim şirketlerin çift imza ile temsil ve ilzam edilebilecekleri (TTK.nun madde 321), şirket ana sözleşmesinde aksine bir hüküm öngörülmediği, dolayısıyla davalı şirketin çift imza ile temsil edilebileceği, ....’un şirket yetkilisi olmayıp, hizmet akdiyle muhasebe servisinde görev yapan bir çalışan olduğu, ticaret sicili kaydına göre davalı şirketin.... ve .... tarafından temsil edileceği, 17.04.2003 tarihli vekaletname kapsamına göre alacakların bir kısmının devir ve temliki konusunda ...’a yetki verildiği, B.K.nun madde 453/1 hükmüne göre ....’un şirketin yetkili kurulları tarafından ticari mümessil veya ticari vekil olarak atanmadığı, dolayısıyla şirket adına ödünç para alma yetkisi bulunmadığı, davada temel borç ilişkisi bakımından yazılı veya kesin deliller sunulmadığı, salt soyut borç ikrarına dayanıldığı, ancak temlikler altındaki imzanın davalı şirket yetkililerine ait olmadığı, temel ilişkinin davacı tarafından usulüne uygun şekilde ispat edilmesi gerektiği, 10.06.2004 tarihli fesih bildirimi ile ...’un şirket temsilcisinin imzasını taklit ederek şirketin borcu olmadığı halde
üçüncü şahıslar lehine temlikler vermesinden dolayı iş akdinin feshedildiği, ... hakkında eylemlerinden dolayı verilen 5 yıl hapis cezasının kesinleştiği, dava konusu edilen temliklerin davalı şirketin ticari defterlerinde bulunmadığı, davacının ödünç para verme ilişkisinin varlığını ve temlikin geçerliliğini ispatlayamadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosya içeriğinden, şirket eski muhasebe müdürü ....’un,....’ın emir ve direktifleri doğrultusunda davalı şirket adına ve şirket kaşesi kullanılarak ...’ın imzasını taklit etmek suretiyle noterden temliknameler düzenlemesi nedeniyle her ikisi hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan dolayı açılan ceza davalarının bulunduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, söz konusu ceza dosyaları ile bu dosyalara ilişkin Yargıtay ilamlarının incelenmesi ve dava konusu temlikler ile ilişkisinin araştırılması gerekir. Olası bir mahkumiyet kararının 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 53’üncü (6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 74’üncü) maddesi uyarınca hukuk hâkimini bağlayacağı düşünülerek, ceza davalarının sonuçlarının gerektiğinde HMK’nun 165’inci maddesi uyarınca bekletici mesele yapılması da mümkün olabilir. Dolayısıyla, mahkemece bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınıp, davacıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 10.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.