11. Ceza Dairesi 2015/3706 E. , 2017/1924 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
I-Sanığın “nitelikli dolandırıcılık” suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Noterlik bir kamu kurumu değilse de,olayda kamu kurumlarından olan Emniyet Müdürlüğü’nün maddi varlıklarından sayılan sahte sürücü belgesinin kullanılmış olması nedeniyle TCK"nın 158/1-d maddesi ile uygulama yapılmasında bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bu hususa yönelik bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 158/1-d. maddesi gereğince takdiren asgari hadden ceza tayin edildiği belirtildiği ve suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan anılan madde gereğince iki yıldan yedi yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası öngörüldüğü halde yazılı şekilde fazla ceza tayini,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Yasa"nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında “... ancak aynı maddenin son fıkrası gereğince cezanın üç yıldan aşağı olamayacağı ve adli para cezasının miktarı da suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamayacağı söz konusu olduğundan sanığın üç yıl hapis ve 1800 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına” ibaresinin çıkartılarak, TCK"nun 62. maddesi gereğince 1 yıl 8 ay hapis ve 4 gün adli para cezasına , aynı Yasanın 52/2. maddesi uyarınca adli para cezasının günlüğü 20,00 TL’den paraya çevrilerek sonuç olarak doğrudan adli para cezasının 80,00 TL’ye indirilmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II- Sanığın “kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan resmi belgede sahtecilik” ile “hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma” suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
1) Sanığın,soruşturma aşamasında açık kimliği tespit edilemediği için tefrik kararı verilen Soner Taşar ismini kullanan faili meçhul şüpheli ile birlikte katılan ..."nın işlettiği firmadan araç kiralayarak bilahare sattığının iddia olunması karşısında,eylemin sahte kimlik kullanmak suretiyle işlenmesi halinde dolandırıcılık,aracın gerçek kimlik ve adres bilgileri kullanılmak suretiyle kiralanıp iade edilmemesi halinde ise TCK"nın 155/1.madde ve fıkrasında öngörülen “güveni kötüye kullanma” suçunu oluşturacağı gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde TCK"nın 155/2 madde ve fıkrasında öngörülen “hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma”suçundan hüküm kurulması,
2) Kabule göre de;
a) İddianamede sanık hakkında TCK"nın 204/3 ve 43. maddelerinin uygulanması talep edilmediği halde 5271 sayılı CMK"nın 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınmadan resmi belgede sahtecilik suçundan anılan hükümlerin uygulanması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
b) 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.