Taraflar arasındaki “Kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Afşin Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 20.05.2009 gün ve 2008/1690 E. – 2009/778 K sayılı kararın incelenmesi taraf vekillerince istenilmesi üzerine, Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 03.05.2010 gün, 2010/5314 E. – 8402 K sayılı ilamı ile;
(‘‘…Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor hüküm kurmaya yeterli değildir.
Şöyle ki;
Çoğulhan Belediye Başkanlığının geri çevirme kararı üzerine dosyaya getirtilen 15.04.2010 günlü yazısından dava konusu parselin imar planı dışında olduğu, belediye sınırları ve mücavir alan içinde kaldığı, alt yapı hizmetlerinden yol, su, elektrik, çöp toplama hizmetlerinden yararlandığı, dava konusu taşınmaza yaklaşık 650-700 mt. mesafede yerleşim alanının bulunduğu, yerleşim yerine yakın bir mesafede olmasından dolayı meskun mahal sayılabilecek yerde olduğu, güney sınırında asfalt yola cephesinin olup ulaşım sorunu olmadığı, iskan amacına uygun yapılaşmanın yapılabileceği anlaşılmaktadır.
Bakanlar Kurulunun Yargıtay"ca da kısmen benimsenen 28.2.1983 gün ve 1983/6122 sayılı kararı uyarınca, imar planında yer almayan bir taşınmazın arsa sayılabilmesi için belediye veya mücavir alan sınırları içinde olmakla beraber, belediye hizmetlerinden (belediyece meskun olduğu için veya meskun hale getirileceği için sunulan yol, su, elektrik, ulaşım, çöp toplama, kanalizasyon, aydınlatma vd.) yararlanan ve meskun yerler arasında bulunması gerekir. Dosyada bulunan bilgi ve belgelerden özellikle Belediye Başkanlığının 29.03.2010 günlü yazısı içeriğinden dava konusu taşınmazın belediye sınırları içerisinde olduğu, çevresinin meskûn halde bulunduğu ve belediye hizmetlerinden yararlandığı belirlenmiş olması ve Bakanlar Kurulu Kararnamesi gözetildiğinde taşınmazın arsa olduğunun kabulü ile bu niteliğine göre kamulaştırma bedelinin saptanması gerekirken bilirkişi kurulunun tarım arazisi niteliğini esas alan raporuna itibarla hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir...”)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu"nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi uyarınca kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalıya ait Afşin İlçesi, Çoğulhan Kasabası’nda bulunan taşınmazın tamamının termik santral döküm sahası ve yolları güzergâhı için kamulaştırıldığını, kamulaştırma kanununun 8. maddesi uyarınca dava konusu taşınmazın anlaşma yoluyla satın alınması için gerekli tüm işlemlerin yapıldığını, ancak netice alınamadığını ileri sürerek, kamulaştırma bedelinin tespiti ile taşınmazın müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğunu buna göre değer tespiti gerektiğini bildirmiştir.
Mahkemece, taşınmazın arazi niteliğinde olduğunun kabulüyle net gelire göre değer biçen bilirkişi kurulu raporu esas alınmak suretiyle “davanın kabulüne” karar verilmiş; taraf vekillerinin temyizi üzerine, Özel Daire’ce yukarıda başlıkta yer alan gerekçeler ile karar bozulmuştur.
Yerel mahkeme, direnme olarak adlandırdığı kararında ise, direnme yönünde karar verilmeden önce, Çoğulhan Belediyesi hakkında Afşin C.Başsavcılığında devam eden soruşturmanın hazırlık evrak ile Afşin C.Başsavcılığının 2009/1565 ve 2010/1186, 1325 esas sayılı dosyalar istenilmiş; Afşin Kadastro Müdürlüğüne müzekkere yazılarak dava konusu taşınmazın ve bu taşınmazın çevresinde bulunan parsellere davalı kurum tarafından el atılmadan önceki durumlarını gösterir hava fotoğraflarının gönderilmesi istenilmiş, mahkemenin 2010/4 değişik iş sayılı dosyası incelenmek üzere dosyamız arasına alınmasına karar verilmiş ve önceki gerekçeler genişletilerek direnme kararı verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu"ndaki görüşme sırasında, işin esasının incelenmesinden önce, direnme kararının gerçekte yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı; dolayısıyla, temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu"nca mı, yoksa Özel Dairece mi yapılması gerektiği hususu, ön sorun olarak tartışılıp, değerlendirilmiştir.
Bilindiği üzere; direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için mahkeme bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan, önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir(1086 sayılı HUMK. m.429). Eş söyleyişle; mahkemenin ilk kararının gerekçesinde dayandığı maddi olgunun dışında yeni bir delile, yeni bir maddi olguya dayanması ve gerekçesini de bu yeni maddi olgu yönünde değiştirerek karar vermiş olması halinde, usulünce verilmiş bir direnme kararının varlığından söz edilemez.
Yerel mahkemece, ilk kararda direnildiği belirtilmiş ise de; bozmaya konu önceki kararın gerekçeleri yanında, Özel Daire bozma ilamından sonra toplanan deliller de hükme gerekçe yapılarak direnme kararı verilmiştir.
Bu durumda, temyize konu karar gerçekte 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429/3. maddesi anlamında direnme kararı niteliğinde olmayıp, Özel Daire bozmasına konu önceki karardan farklı gerekçeye dayalı yeni bir hüküm niteliğindedir.
Hal böyle olunca; kurulan bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi Hukuk Genel Kurulu’na değil, Özel Daireye aittir.
Bu nedenle, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen nedenlerle davalı vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 18. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı HUMK"un 440/I. maddesi uyarınca hükmün tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 04.12.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.