3. Hukuk Dairesi 2014/12420 E. , 2015/6482 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : SARIGÖL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/09/2013
NUMARASI : 2013/106-2013/217
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı babasına ait taşınmaza davalının bilgisi ve rızası ile yapılan tadilat değerinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş; 8.000 TL üzerinden açıp fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuğu davada; alınan bilirkişi raporu akabinde davayı 44.290,90 TL üzerinden ıslah etmiştir.
Davalı cevap dilekçesi ile; davanın reddini talep etmiştir .
Yerel mahkemece yapılan yargılama neticesinde, davanın kısmen kabulü ile 8.000.-TL"nin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kısmen reddedilen 36,299,90 TL"nin zamanaşımı nedeni ile reddine hükmolunmuş; sözkonusu hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiş; dairemizin 05.12.2012 tarih, 2012/21484 Esas, 2012/25097 Karar sayılı ilamıyla "...somut olayda, taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi davasının kesinleşme tarihi dikkate alındığında, davacının davasını ıslah tarihi olan 24.04.2012 tarihi itibariyle, henüz zamanaşımı süresi dolmamıştır. Buna göre; mahkemece, işin esasına girilerek, oluşacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken, ıslah edilen miktar yönünden yazılı şekilde zamanaşımı gerçekleştiği gerekçesi ile red kararı verilmesi doğru görülmemiştir." gerekçesiyle bozma konusu yapılarak dosya yerel mahkemeye iade edilmiştir.
Sözkonusu bozma ilamının gönderildiği yerel mahkemece bozma ilamına uyulması yönünde karar alınmış; bozma ilamına uyularak yapılan yapılan yargılama neticesinde; açılan davanın kabulü ile; 44.229,90 TL"nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiş; sözkonusu karar davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin tüm davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Dava, sebepsiz zenginleşmeye dayanan iade davasıdır. BK.101/1 maddesi uyarınca muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Bu nedenle, sebepsiz zenginleşmede gecikme faizi yürümesi için borçlunun, yani haksız mal edinenin ya bir ihtar ile ya da aleyhine bir dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. BK. nun 101. maddesi uyarınca; davalının dava tarihinden önce temerrüde düşürüldüğü ispat edilmediğinden, sebebsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacağa dava, ıslah edilen kısma ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, davacının faize ilişkin talebi hakkında hüküm kurulmaması hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Ancak, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün birinci fıkrasında yer alan “Açılan davanın kabulü ile; 44.229,90 TL"nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,” ifadesinden sonra "dava konusu 8.000 TL alacağa dava tarihinden, 36.299,90 TL alacağa ıslah tarihi olan 24/04/2012 tarihinden itibaren faiz yürütülmesine" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.04.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.