MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
HÜKÜM : Mahkumiyet

Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2019/8-249 Esas, 2019/499 Karar sayılı ilamı da dikkate alındığında, TCK.nın 268. maddesinde düzenlenen suçun oluşması için öncelikle, fail tarafından işlenen bir suçun bulunması gerekmektedir. Başka deyişle iftira suçunun aksine, bu madde bakımından gerçek bir suçun işlenmesi ve bu suçun faili ile 268. maddedeki eylemin failinin aynı kişi olması zorunludur.
Mevcut düzenleme karşısında, failin gerçekte o suçu işlememiş bulunduğunun anlaşılması halinde, başkasının kimlik bilgilerini kullanma eyleminin 268. maddedeki suçu oluşturmadığını kabul etmek kanunilik ilkesi bakımından zorunlu görülmektedir. Bu tür eylemlerde TCK"nın 206. maddesinin uygulanması gereklidir.
Bu açıklamalar ışığında, olay günü karayolu üzerinde meyve sebze satışı yapan şikayetçi şahsın kendisinden sahte para verilmek suretiyle alışveriş yapıldığını, kendisine sahte para veren şahsın ... plakalı araçtan indiğini beyan etmesi üzerine, sanığın da içinde bulunduğu araç içinde yapılan aramada torpido gözünde 1 adet 100,00 TL lik sahte para ele geçirildiği, parada sahtecilik suçundan kendisini ... olarak tanıtan sanık ile birlikte toplam 4 kişi hakkında parada sahtecilik suçundan dava açıldığı, yargılama sırasında şüphelilerden birinin araç içerisinde bulunan şahsın ... olmadığını, bu şahsın ... olduğuna dair dilekçe verdiği ve mahkemece ... isimli şahıs yada bu şahsın kimlik bilgilerini kullandığı iddia olunan şahsın atılı suçu işlediğine dair yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle ..."ın CMK"nın 223/2-e maddesine göre beraatine karar verdiği, ... adıyla olaya karışan şahsın atılı suçu işlediğine dair yeterli delil elde edilemediğinden gerçek kimlik bilgisi tespit olunan ... hakkında da yüklenen suçtan bir ihbarda bulunulmadığının anlaşıldığı, sanık ..."nun dayısının oğlu olan ..."in kimlik bilgisini soruşturma sırasında yetkili makamlara bildirdiği ve mağdurun adıyla tutanak düzenlenmesine sebebiyet verdiğinin anlaşılması karşısında, eylemine uyan TCK"nın 206. maddesine göre cezalandırılması yerine suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı biçimde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 25.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.