11. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/12576 Karar No: 2017/420 Karar Tarihi: 23.01.2017
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/12576 Esas 2017/420 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2015/12576 E. , 2017/420 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 06/07/2015 tarih ve 2014/96-2015/128 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili; müvekkilinin “...” ibareli tescilli tanınmış seri markaların sahibi olduğunu, davalının müvekkili markalarıyla iltibas yaratacak ve haksız yarar sağlayacak şekilde 2011/16114 numaralı “....+şekil” ibareli ve 08. 11. ve 21. sınıflarda marka tescil başvurunda bulunduğunu, başvurusunun ilanı üzerine iltibas ve tanınmışlık vakıalarına dayalı olarak itirazlarının önce markalar dairesi ve nihai olarak da .. tarafından reddedildiğini ileri sürerek ... kararının iptaline ve marka tescil edilmiş ise hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili; “....+şekil” ibareli marka başvurusu ile davacı adına tescilli olarak kullanılan “...” ibareli markalar arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik olmadığını ve 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesi koşullarının somut olayda gerçekleşmediğini savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı; kendisine ait marka başvurusu ile davacı markalarının benzer olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu başvuru ile davacı markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik olmadığı, başvuru ile davacı markaları arasında işletmesel bağlantıyı tesis eden herhangi bir unsurun bulunmadığı, ayrıca markalar arasında iltibas bulunmadığından davacı markalarının tanınmışlığının sonuca etkili olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, ... kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki belgelerden davalı ... tarafından tescil başvurusuna konu yapılan marka ile davacı markasının aynı sınıfta yer alan mal ve hizmetleri (11. ve 21. sınıf) kapsadığı, davacının “...” ibareli çok sayıda tescilli seri markasının bulunduğu, davalı markasının “....+şekil” ibaresinden oluştuğu, her iki taraf markasında da “...” ibaresinin asli unsur olduğu tespit edilmiş olup, Dairemizin 10/04/2006 tarih ve 2005/3888-2006/3820 sayılı ilamında da kabul edildiği üzere, mahkemenin azınlık bilirkişi raopurundaki görüşe istinatla ulaştığı görüşün aksine, ... ve .... markaları arasında aynı tür mallar yönünden 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında karıştırılmaya yol açacak ölçüde görsel ve işitsel benzerlik olduğu, davalı marka başvurusunun, davacıya ait çok sayıda ... ibareli seri markaların arasına sızma niteliğinde olduğu davacı markalarının tanınmışlığı olgusunun da bu çerçevede değerlendirilerek, tescil kapsamlarının örtüşmediği mallar yönünden KHK"nın 8/4. maddesindeki risklerin değerlendirilmesi gerekirken, bilimsel temele dayalı olmayan azınlık bilirkişi raporuna göre karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün davacı yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarırın kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 23/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.