12. Ceza Dairesi 2019/4577 E. , 2019/8760 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 26.04.2016
Suç : Taksirle Öldürme
Hüküm : TCK"nın 85/1, 22/3, 31/3, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine ilişkin hüküm, suça sürüklenen çocuk müdafi ile katılanlar vekilleri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay gecesi saat 23.30 sıralarında, olay tarihinde henüz 17 yaşını doldurmuş olan suça sürüklenen çocuğun sevk ve idaresindeki otomobille, aydınlatması bulunmayan, meskun mahal dışı, iki yönlü, hafif eğimli ve virajlı cadde üzerinde seyri sırasında, viraja hızlı girmesi sonucu önce karşı şeride geçtiği, devamında yoldan çıkarak yol kenarındaki beton su kanalına girip, bu noktadan 14 metre ileride takla atarak ormanlık bölgede ters şekilde durduğu, araç içinde ön yolcu koltuğunda bulunan bir kişinin öldüğü olayda; dosya içeriğinden araç sürücüsü olduğu sabit olan suça sürüklenen çocuğun, 30 km hız sınırı levhası ile viraj levhaları bulunan yolda mahal şartlarının iki katı üzerinde bir hızla seyretmesi, aracın istiap haddini aşacak şekilde kendisi hariç 5 kişinin araçta yolculuk etmesine izin vermesi, olay tarihinde henüz 18 yaşını ikmal etmemiş olması sebebiyle B sınıfı sürücü belgesi mevcut olmadığı halde yetersiz sürücü belgesi ile otomobil kullanarak kazaya sebep olması hususları hep birlikte değerlendirildiğinde, suça sürüklenen çocuğun mevcut şartlarda kendi bilgi ve becerisine olan güveni sebebiyle öngördüğü zararlı neticenin meydana gelmeyeceği inancı ile gerçekleştirdiği eyleminde bilinçli taksir koşullarının oluştuğu; suça sürüklenen çocuğun, istiap haddi üzerinde yolcu bulunan aracının hızını virajlı yol bölümünde azaltmayarak sebebiyet verdiği kazada, bilinçli taksiri oluşturan birden çok kural ihlalinde bulunması sebebiyle, tebliğnamedeki bilinçli taksirin arttırım oranının fazla olduğuna ilişkin bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuk müdafi ile katılanlar vekillerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Yukarıda anlatıldığı şekilde meydana gelen ve bir kişinin ölümü ile sonuçlanan olayda; taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekmekte olup, dava konusu olayda suça sürüklenen çocuk asli kusurlu olmakla birlikte ölen kişi sayısı, maddede öngörülen cezanın alt sınırı nazara alınmak suretiyle, cezada orantılılık ilkesi ile adalet ve hakkaniyet kurallarına uygun bir cezaya hükmedilmesi ve alt sınırdan uzaklaşılarak temel cezanın tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden, temel cezan en üst sınırdan belirlenerek teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmek suretiyle suça sürüklenen çocuk hakkında fazla ceza tayini;
2-5237 sayılı TCK"nın 53/6. maddesinde, belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkumiyet hâlinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebileceğinin düzenlendiği; somut olayda kazayı otomobille yapan ve suç tarihinde henüz 18 yaşını ikmal etmemiş olan suça sürüklenen çocuğun otomobil kullanmak için gerekli olan B sınıfı ehliyetinin bulunmadığı ve bu nedenle TCK"nın 53/6. maddesindeki güvenlik tedbirinin uygulanamayacağı gözetilmeden, suça sürüklenen çocuğun A2 sınıfı ehliyetinin geri alınmasına karar verilmesi;
3-""11.08.2012"" olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığında ""16.08.2012"" olarak yanlış gösterilmesi suretiyle CMK"nın 232/2-c maddesine, gerekçeli karar başlığında ölenin isim ve kimlik bilgilerine yer verilmemek suretiyle CMK"nın 232/2-b maddesine muhalefet edilmesi;
Kanuna aykırı olup, suça sürüklenen çocuk müdafi ile katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı kanunun 8/1. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA; 12.09.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.