19. Hukuk Dairesi 2014/18242 E. , 2015/1590 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki yargılamanın iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasında sermaye piyasası araçları alım satımına aracılık çerçeve sözleşmesi ile birlikte bir takım sözleşmeler imzalandığını, davalının birtakım hisse senedi alım satım işlemlerinin kendisi tarafından yapılmadığını ve bu işlemlere onay vermediğini, ayrıca usulsüz işlemler nedeniyle zarara uğratıldığını ve zararlarının giderilmediğini belirterek itiraz ettiğini, bunun üzerine müvekkilinin şirketleri nezdindeki hesabında gerçekleşen hisse senedi alım satım işlemlerinin davalının bilgi ve onayı ile yapıldığının dolayısıyla davalının müvekkilinden herhangi bir alacağı bulunmadığının tespiti için menfi tespit davası açıldığını, davanın reddine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, ancak dava konusu uyuşmazlığa ilişkin olarak haklılıklarını tespit eden.... A.Ş."nin bir kararı nedeniyle yargılamanın iade edilerek davanın yeniden görülmesi gerektiğini, bu kapsamda 6100 sayılı HMK"nın geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 445/1 maddesinde öngörülen yargılamanın iadesi koşulunun gerçekleştiğini belirterek yargılamanın iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yasada sayılan yargılamanın iadesi nedenlerinden birinin somut olayda bulunmadığını ileri sürerek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre; yargılamanın iadesi talebinin 3 aylık yasal süre içinde ileri sürüldüğü, ancak talebe dayanak yapılan İMKB kararının kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş bir belge olarak kabul edilemeyeceği, yargılama aşamasında iddia edilen tüm hususların tartışıldığı, dolayısıyla davacı tarafın ileri sürmüş olduğu sebeplerin yasada sınırlayıcı olarak belirtilen sebeplerden olmadığı gerekçesiyle esasa girmeden yargılamanın iadesi talebinin koşulları bulunmadığından reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan HMK"nın geçici 3. md. 2/fk. delaletiyle HUMK"nun 445. ve devamı maddelerinde düzenlenen yargılamanın iadesi isteği, bu maddelerde de açıkça vurgulandığı üzere hukuki niteliği itibariyle ayrı ve bağımsız bir dava olup mutlaka duruşma yapılarak iki aşamada incelenmesi gerekir. Mahkeme öncelikle yargılamanın iadesi davasının mesmu (dinlenmeye değer) olup olmadığını kendiliğinden araştırır. Bu aşamada genel dava koşullarından ayrı olarak yargılamanın iadesi davasının süresinde açılıp açılmadığının, teminat gösterilip gösterilmediğinin ve yasada sayılan yargılamanın iadesi sebeplerine dayanılıp dayanılmadığının incelenmesi gerekir. Bu koşullardan birisinin mevcut olmadığı sonucuna varılması halinde istem ret edilir. Mahkeme birinci aşamada yargılamanın iadesi davasının dinlenmeye değer olduğu sonucuna varırsa, ikinci aşamada esasa girerek ileri sürülen yargılamanın iadesi sebeplerinin doğru olup olmadığını araştırır. Dava dilekçesinde ileri sürülen sebebin gerçek olduğu kanısına varması halinde ise istem kabul edilerek asıl dava hakkında yeni bir karar verir.
Yargılamanın yenilenmesi yasada dava olarak tanımlandığına göre usulüne uygun olarak nisbi harç alındıktan sonra esasa kaydedilip görülmelidir. Somut olayda harç alınmadan dava görülmüş ve yargılamanın iadesine konu kesinleşen menfi tespit davasında aynı esas ve karar nosu üzerinden ek karar adı altında davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Kaldı ki, hükümde dava reddedildiği halde maktu harca da hükmedilmemiştir. Bu durumda harç alınmadan ek karar ile aynı dava dosyasından görülerek yargılamanın iadesi isteminin reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 09.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.