Esas No: 2021/13381
Karar No: 2022/6002
Karar Tarihi: 14.06.2022
Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2021/13381 Esas 2022/6002 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ağır Ceza Mahkemesi, beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkumiyet hükmü verdi. Ancak hüküm fıkrasında belirlenen 15 günlük temyiz süresi yanlış olduğu için bu süre 1 hafta olarak kabul edildi. Mağdurun zeka geriliği raporlar ile teyit edildiği ve üç evlilik yaptığı tespit edildi. Bu nedenle, akıl hastalığı ya da akıl zayıflığı olup olmadığı ve suça karşı mukavemet edebilme durumu gibi hususların yeniden değerlendirilmesi için rapor aldırılması gerektiği sonucuna varıldı ve karar bozuldu. Kanun maddeleri olarak ise 7035 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 291. maddesi ve 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'nın 310. ve 321. maddeleri belirtildi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Mahkumiyet
İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi.
05.08.2017 tarihli 7035 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 291. maddesinin 1. fıkrasındaki 15 günlük sürenin bölge adliye mahkemelerince verilen kararlara ilişkin temyiz süresini düzenlediği, daha önce Yargıtay incelemesinden geçen dosyalara ilişkin temyiz süresinin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’nın 310. maddesine göre 1 hafta olduğu gözetilmeksizin, hüküm fıkrasında temyiz süresinin "15 gün" olarak belirlenmesi suretiyle katılan Bakanlığın temyiz süresi yönünden yanıltıldığı anlaşıldığından, 29.12.2017 tarihinde tebliğ edilen hükme ilişkin 08.01.2018 tarihli temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede gereği görüşüldü:
Mağdure hakkında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı Ve Hastalıkları Anabilim Dalı tarafından düzenlenen 09.04.2012 günlü raporda, orta derecede zeka geriliği tespit edildiğinin belirtilmesi nedeniyle Yargıtay kapatılan 14. Ceza Dairesinin 18.06.2019 gün, 2018/2602 Esas, 2019/10091 Karar sayılı ilamında mağdureye gerekiyorsa vasi atanması yönünden verilen tevdii kararına müteakiben anılan nedenle Kahramanmaraş 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 18.12.2019 gün, 2019/44 Esas, 2019/459 Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama kapsamında aldırıldığı karar içeriğinde bahsedilen Necip Fazıl Şehir Hastanesinin 31.10.2019 tarih ve 10846 sayılı sağlık kurulu raporunda “Kısıtlı adayında donuk normal zeka teşhis edildiğinin, bu haliyle akli dengesinin akıllıca yaşam sürmek için yeterli olduğunun, iradesinin verdiği kararlar ve hareketleri üzerinde olumsuz bir etki yaratmayacağının, kendi işlerini görecek güce sahip olduğunun, sürekli yardıma muhtaç olmadığının, başkalarının emniyetinin tehdit etmediğinin, vasiye muhtaç olmadığının” belirtildiği gibi mağdurenin 12.09.2012 tarihinden itibaren üç evlilik yaptığının da anlaşılması karşısında, anılan rapor ile dayanak belgeleri temin edildikten sonra mevcut raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için mağdurenin suç tarihi itibarıyla herhangi bir akıl hastalığı veya akıl zayıflığı bulunup bulunmadığı, şayet varsa bundan dolayı maruz kaldığı fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılamadığı, fiile karşı beden veya ruh bakımından mukavemete muktedir olup olmadığı, mevcut rahatsızlığının hekim olmayanlar ile kendisini tanıyanlar veya çevresinde yaşayanlarca anlaşılıp anlaşılamayacağı, beyanlarına itibar edilip edilemeyeceği hususlarında rapor aldırıldıktan sonra toplanacak delillere göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafisi ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 14.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.