14. Ceza Dairesi 2017/2168 E. , 2017/6435 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : İftira
HÜKÜM : İftira ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkûmiyet
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
5271 sayılı CMK"nın 225/1. maddesindeki "Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir." şeklindeki düzenleme karşısında, hükmün konusunun iddianamede gösterilen eylemden ibaret olduğu, açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılması, davaya konu edilmeyen bir eylemden dolayı yargılama yapılması ve açılmayan davadan hüküm kurulmasının kanuna aykırı olduğu, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 09.10.2007 gün ve 2007/11-44-200 sayılı Kararında da vurgulandığı gibi, bir olayın açıklanması sırasında başka bir hadiseden söz edilmesinin o hadise hakkında da dava açıldığını göstermeyeceği ve dava konusu yapılan eylemin açıklıkla ve bağımsız olarak gösterilmesi gerektiği nazara alınmadan 5271 sayılı CMK"nın 225/1. maddesine aykırı biçimde, mağduru alıkoyma eylemiyle ilgili olarak usulen kamu davası açılması sağlanmadan, yazılı şekilde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan da mahkûmiyet hükmü kurulması,
Anayasa Mahkemesinin 10.04.2013 tarih ve 2013/14 Esas, 2013/56 sayılı Kararı ile 5237 sayılı TCK"nın 267/5. maddesindeki "...süreli hapis cezasına mahkumiyeti halinde, mahkum olunan cezanın üçte ikisi kadar hapis cezasına..." bölümünün, iptaline karar verilerek 10.06.2014 tarihinde yürürlüğe girmesi karşısında, sanığın iftira suçu açısından hukuki durumunun yeniden takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
Sanığın 17.04.2012 tarihli savcılık beyanı ile iftirasından dönerek etkin pişmanlık gösterdiği anlaşılmasına rağmen, hakkında TCK"nın 269. maddesinin uygulanmaması,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.