MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan aldığı mallara karşılık çeşitli zamanlarda ödemelerde bulunduğunu, davalı ile olan hesabın sonlandırılması nedeniyle yapılan hesap mutabakatı sırasında müvekkilinin 149.700,23 TL fazla ödeme yaptığının ortaya çıktığını, bu ödemenin tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu belirterek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının cari hesaba dayalı olarak icra takibi başlattığını, ancak taraflar arasında cari hesap sözleşmesi olmadığını, davacının talebinin hukuki bir dayanağının olmadığını, müvekkilinin davacıya borcunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre; davacının ticari defter ve kayıtlarında davalı şirketten almış olduğu mal ve hizmet alımlarına ilişkin toplam 566.298,65 TL borcuna karşılık toplam 715.998,88 TL alacak kaydı bulunduğu, 26.573,00 TL tutarındaki ödeme kaydı dışında kalan her bir ödeme kaydının belgesinin dosyada bulunması nedeniyle 26.573,00 TL"lik bu ödeme dışındaki diğer ödemelerin davacı lehine dikkate alındığı, ayrıca davacı tarafından davalı adına düzenlenen toplam 112.740,41 TL tutarlı 33 adet iade faturasına davalı tarafça itiraz edildiğine dair belgeye rastlanılmadığı, bu nedenle davalının iade faturalarına yönelik itirazının haklı olmadığı, bunun yanında ödemeye ilişkin çeklerin dava dışı bir şirkete ciro edildiğinin davalı tarafça kabul edildiği, buna göre, davacının davalıdan 123.127,23 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, itirazın 123.127,23 TL üzerinden iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl alacağın % 40"ı oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, reddedilen bölüm yönünden davacının kötü niyeti ispatlanmadığından davalı yararına tazminat takdirine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davacı yanca satın alınan mal bedeline karşılık bir kısım çeklerin imzası inkar edilmeyen çek teslim bordroları ile davalıya teslim edildiğinin anlaşılmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı yan, davalıdan satın aldığı ve bedelini ödediği bir kısım malları iade ettiğini ileri sürmüş olduğuna göre, söz konusu malları davalı yana iade ettiğini ispatla mükelleftir. Tek yanlı olarak düzenlenen ve davacının ticari kayıtlarına alınan fatura malın iade edildiğinin ispatı için yeterli değildir. Bu yön üzerinde durularak davacıya iade hususundaki delilleri sorulup sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 09.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.