1. Hukuk Dairesi 2014/19844 E. , 2017/1047 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, paydaşlar arası elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.
Davacı, tarafların paydaşı oldukları zeminde bitişik vaziyette bulunan 1208 ve 631 parsel sayılı taşınmazların tamamını davalının haksız kullandığını, taşınmaz üzerindeki veteriner dükkanının davalı tarafından kiraya verildiğini ve kira gelirlerinden kendisine bir ödeme yapmadığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ile payı oranında 1.000,00 TL ecrimisil bedelinin tahsilini istemiş, keşiften belirlenen miktar üzerinden ecrimisil miktarını 20.601,34 TL"ye ıslah etmiştir.
Davalı, davacı ile aralarında fiili taksim yaptıklarını, taşınmazda bulunan evde oturduğunu, depremde yıkılan binanın yerine yaptığı binayı kahvehane olarak kiraya vermek suretiyle kullandığını, davacının da kendi payına düşen kısmı kullandığını, bu kısmın kira bedellerini de aldığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu taşınmazların ifrazı sonucu 3056 ve 3057 parsellerin oluştuğu davacı ve davalı adına tam pay tescil edilmesiyle taraflar arasındaki kullanıma ilişkin uyuşmazlığın çözüldüğü ve davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle el atmanın önlenmesi talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil isteği yönünden ise, davacının her iki taşınmazda da payına karşılık kullandığı yer olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu 1208 ve 631 parsel sayılı taşınmazların yargılama sırasında bir kısmının yola terki ile ifrazen taksim edilmeleri sonucu oluşan, 3056 parselin davacı, 3057 parselin ise davalı adına tapuda tescil edildiği anlaşılmaktadır.
./..
Hal böyle olunca, davacının elatmanın önlenmesi isteği yönünden, yargılama sırasında dava konusu 1208 ve 631 parsellerin ifrazı sonucu oluşarak mülkiyet durumuna göre davacı adına tescil edilen 3056 parsel sayılı taşınmaz içinde kalan ve 19.11.2012 tarihli bilirkişi raporunda ile gösterilen yapıların halen davalının kullanımında olup olmadığının saptanarak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
Davacının ecrimisile yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Davalının süresinde tanık deliline dayanmaması, davacının ise davalı"nın tanık olarak dinletmek istediği Bilal Sarı"nın dinlenmesine karşı çıkmasına rağmen mahkemece veteriner dükkanını kiracı sıfatıyla kullanmakta olduğunu söyleyen davalı tanığının beyanlarının hükme esas alınması, HMK"nun 240/2. maddesine göre usule aykırıdır.
Hal böyle olunca, ifraz sonucu davacı adına tescil edilen 3056 parsel sayılı taşınmazda A, E ve F harfleri ile gösterilen yapıların davalı kullanımında bulunup bulunmadığının açıkça saptanması, ecrimisil isteminin dava tarihinden önceki döneme ilişkin olmasına göre, dava tarihinden önceki mülkiyet durumu ve yapıların kullanımı ile ilgili taraflar arasında bir anlaşma olup olmadığı, yapının hangi paydaş tarafından yapıldığının, davacının kullandığı veya kullanabileceği bir yer olup olmadığının tespiti, toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yetinilerek karar verilmesi isabetsizdir.
Davacı vekilinin temyiz itirazı açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 06.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.