Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2013/23-1099
Karar No: 2013/1623
Karar Tarihi: 04.12.2013

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2013/23-1099 Esas 2013/1623 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, adil yargılanma hakkının çiğnenmesi sonucu maddi ve manevi zarara uğradığını belirterek hakimlik sorumluluğu nedeniyle Maliye Hazinesi'nden 5.000 TL manevi tazminat talebinde bulundu. Davalı vekili ise tazminata konu olan davanın halen derdest olduğunu ve ilgili davada verilecek hükmün kesinleşmesinden sonra bir yıl içinde tazminat davası açılabileceğini belirtti. Mahkeme, davanın erken açıldığı gerekçesiyle reddetti. Karar, Hâkimler ve Savcılar Kanunu'nun 93/A-3a maddesince erken açılan davanın reddinin gerektiğini belirten hükme dayandırıldı. Kanunun 93/A-5 fıkrası ise, hâkim veya savcı aleyhine tazminat davası açılabilmesi için ilgili dava dosyasının kesinleşmesinin ardından bir yıl içinde açılması gerektiğini düzenlemektedir.
Hukuk Genel Kurulu         2013/23-1099 E.  ,  2013/1623 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Yargıtay 23. Hukuk Dairesi (İlk Derece)
    TARİHİ : 07/03/2013
    NUMARASI:2012/1E 2013/1K.

    Taraflar arasındaki yargısal faaliyetten dolayı Devlet aleyhine açılan tazminat davasının yapılan incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 23. Hukuk Dairesince;
    “Her ne kadar davacı tarafından dava Adalet Bakanlığı hasım gösterilerek açılmışsa da, bu husus temsilcide yanılgı olarak değerlendirilmiş, dava dilekçesi yasal hasım olan Maliye Hazinesi"ne tebliğ edilmiştir.
    Davalı Maliye Hazinesi vekili cevap dilekçesinde, yukarıda esas numarası yazılı davanın halen derdest olduğunu, oysaki, işbu sorumluluk ve tazminat davasının, ilgili davada verilecek hükmün kesinleşmesinden itibaren bir yıl içinde açılabileceğini, bu nedenle dava şartının mevcut olmadığını beyanla, davanın öncelikle usulden ve ayrıca esastan reddi gerektiğini bildirmiştir.
    Davacı, cevaba cevap dilekçesinde, dava dilekçesini aynen tekrarlamış, cevapları kabul etmediğini belirtmiş, davanın ise halen derdest olduğunu doğrulamıştır.
    Dava dilekçesinde, açıkça yargılamaya katılan ve dosyayı sürüncemede bıraktıkları öne sürülen hakimlerin ismi belirtilmemiş, bu nedenle davanın ilgili Hakimlere ihbarı yükümlülüğü yerine getirilememiştir.
    Heyetçe yapılan ön inceleme duruşmasında, taraflar daha önceki beyan ve dilekçelerini aynen tekrarlamışlar, uzlaşmanın söz konusu olmadığını ifade etmişlerdir.
    Dava, hakimin hukuki sorumluluğundan kaynaklanan Devlet aleyhine açılmış tazminat istemine ilişkindir.
    Davaların açılacağı mahkeme başlıklı HMK’nın 47/1 maddesi “devlet aleyhine açılan tazminat davası, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi hâkimlerinin fiil ve kararlarından dolayı, Yargıtay ilgili hukuk dairesinde; Yargıtay Başkan ve üyeleri ile kanunen onlarla aynı konumda olanların fiil ve kararlarından dolayı Yargıtay Hukuk Genel Kurulunda açılır ve ilk derece mahkemesi sıfatıyla görülür” hükmünü içermektedir.
    Dava şartları, HMK’nın 114. maddesinde tahdidi olarak sayılmıştır. Davanın esastan görülüp karara bağlanabilmesi için varlığı ya da yokluğu hakim tarafından davanın her aşamasında re’sen gözetilebilen ve taraflarca da davanın her aşamasında ileri sürülebilen dava şartları adı geçen maddede belirtilmiştir.
    Mahkemece, HMK"nın 114. maddesinde sayılan dava şartlarından birinin noksanlığının tespiti halinde, davanın usulden reddine karar vermesi gerekir. Dava şartı tamamlandıktan ve şartların oluşmasından sonra yeniden dava açılabilir, davalı bu davaya karşı kesin hüküm itirazında bulunamaz.
    Tazminat davaları başlıklı 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu’nun 93/A maddesi “Hâkim ve savcıların bir soruşturma, kovuşturma veya davayla ilgili olarak yaptıkları işlem, yürüttükleri faaliyet veya verdikleri her türlü kararlar nedeniyle:
    a) Ancak Devlet aleyhine tazminat davası açılabilir.
    b) Kişisel kusur, haksız fiil veya diğer sorumluluk sebeplerine dayanılarak da olsa hâkim veya savcı aleyhine tazminat davası açılamaz.
    Devlet aleyhine açılacak tazminat davası ancak dava konusu işlem, faaliyet veya kararın dayanağı olan;
    a) Soruşturma sonucunda verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın veya kamu davası açılmış ise kovuşturma sonucunda verilen hükmün,
    b) Dava sonunda verilen hükmün, kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl içinde açılabilir.
    Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın veya hükmün kesinleşmesinden önce, hâkim veya savcının söz konusu işlem, faaliyet veya kararıyla ilgili olarak görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle görevini kötüye kullanmaktan mahkûmiyeti hâlinde ise tazminat davası bu hükmün kesinleşmesinden itibaren bir yıl içinde açılabilir.” hükmünü ihtiva etmektedir.
    Bu durumda; davanın açılması için HMK’nun 114/2. maddesi delaletiyle 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu’nun 93/A maddesindeki “dava sonunda verilecek kararın, kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl içinde açılabilir” hükmünün, mevcut davanın açılması için dava şartı olduğu, bu davaya konu edilen dava dosyasının halen derdest olduğu, nazara alınarak, dava şartı oluşmayan, erken açılan davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.
    H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenler karşısında;
    1) Davalı Maliye Hazinesi aleyhine açılan davanın 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu’nun 93/A 3-a maddesi son fıkrası uyarınca erken açıldığından REDDİNE,
    2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 24,30 TL ret harcının peşin alınan 74,25 TL"den indirilmesiyle 49,95 TL fazla yatırılan harcın talep halinde davacıya iadesine,
    3) Davacı tarafın yapmış olduğu masrafların HMK"nın 326/1. maddesi uyarınca davacı taraf üzerinde bırakılmasına, yatırılan 88,25 TL posta pulu avanstan, yapılan gider toplamı 37,00 TL pul ve kararın taraflara tebliğe çıkarılması için kullanılacak 16,00 TL pulun mahsubu ile 35,25 TL bakiye pulun talep halinde davacıya iadesine,
    4) Davalı tarafın yaptığı cevaba cevap dilekçesinin tebliğ masrafı olan 7,00 TL"nin davacıdan alınarak, davalı tarafa ödenmesine,
    5-) Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 7/2. maddesi uyarınca 2.640,00 TL ücreti vekâletin davacı taraftan tahsili ile vekili bulunan davalı tarafa ödenmesine…”
    Dair oybirliği ile verilen 07.03.2013 gün  gün ve 2012/1- 2013/1 sayılı kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, kararın süresinde temyiz edildiğinin anlaşılmasından ve davanın niteliği gereği duruşma isteğinin reddine karar verilip dosyadaki tüm kâğıtların okunmasından sonra gereği düşünüldü:

     HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Davacı dava dilekçesinde özetle; Antalya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2006/225 Esas sayılı dosyası ile kooperatif üyesi olduğunun tespitine ilişkin açtığı davanın 7 yıldır sonuçlanmadığını, yargılamada görev alan Sevda Sil dışındaki hakimlerin davayı aydınlatmayıp, sürüncemede bıraktıklarını, makul sürede davayı sonuçlandırmayarak, adil yargılanma hakkını çiğnediklerini, maddi ve manevi zarara uğramasına sebebiyet verdiklerini öne sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 5.000.00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı Maliye Hazinesi vekili, tazminata konu edilen davanın derdest olduğunu, oysaki, işbu sorumluluk ve tazminat davasının, ilgili davada verilecek hükmün kesinleşmesinden itibaren bir yıl içinde açılabileceğini, reddi gerektiğini bildirmiştir. 
    Mahkemece; yukarıda başlık bölümüne alınan gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.
     Dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bilgi ve belgelere, daire kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın onanması gerekir.
    SONUÇ: Davacı temyiz itirazlarının reddi ile 23. Hukuk Dairesi’nin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, gerekli temyiz ilam harcı peşin alındığından başka harç alınmasına mahal olmadığına, 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 12. Maddesi ile 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu’na eklenen 93/A-5 fıkrası ve 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 04.12.2013 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi