11. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/1644 Karar No: 2017/413 Karar Tarihi: 23.01.2017
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/1644 Esas 2017/413 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2016/1644 E. , 2017/413 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 02/07/2015 tarih ve 2012/67-2015/2469 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili; davalının müvekkili aleyhine 07/02/2011 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus takip yolu ile icra takibi başlattığını, takibin kesinleşmesinden sonra müvekkili tarafından değişik tarihlerde kredi kartı ile ödemeler yapılarak borcun ödendiğini, bu ödemelerin müvekkili şirket yetkilisine ve eşine ait kredi kartları ile bizzat davalıya ait post cihazından yapıldığını, müvekkilinin borcun tamamı kapandığı için icra dosyasını takip gereği duymadığını, ancak yapılan ödemelerden sonra alacaklının almış olduğu paraları icra dosyasına bildirmediğini ve üstelik müvekkili şirket merkezine gelerek icra baskısı altında müvekkili şirket yetkilisinden taahhüt aldığını ileri sürerek müvekkilinin icra dosyasında borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline ve davalı aleyhine % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davacının takibe ilişkin iddialarının çelişkili ve mesnetsiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; davalı tarafından davacı aleyhine yapılan icra takibinin kesinleşmesi üzerine 24/01/2012 tarihinde haciz mahallinde davacı şirket yetkilisinin hiç bir ihtirazı kayıt koymaksızın borcu olduğunu kabul ederek ödeme taahhüdünde bulunduğu, davacı tarafından kredi kartı ile yapılan ödemelerin dava konusu icra dosyasındaki borca istinaden ödendiğine ilişkin bir delil bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 23/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.