4. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/6868 Karar No: 2016/10585 Karar Tarihi: 31.10.2016
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/6868 Esas 2016/10585 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2016/6868 E. , 2016/10585 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... tarafından, davalı ... aleyhine 10/03/2015 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın dava şartı yokluğundan reddine dair verilen 11/02/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kamu görevlisinin görev sırasında verdiği zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş; karar, davacı tarafından temyiz olunmuştur. Davacı, böbrek nakli olduğunu, hastalığın ağırlığı nedeniyle .. taksi ile gidebildiğini, tedavi giderlerinin ödenmemesi kararını bağımsız mahkemelerin vermesi gerekirken .. olan davalının 2008 yılında keyfi olarak tedavi bedellerini ödemediğini, rutin tetkiklere gidemediğini ve tedavi olma şansının elinden alındığını iddia ederek, uğranılan zararın davalıdan tazmini isteminde bulunmuştur. Davalı, davacının şikayeti üzerine görevi ihmal nedeniyle açılan davada hakkında beraat kararı verildiğini ve kesinleştiğini belirterek istemin reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacının talebinin daha önce görevsizlik kararı verilerek kesin hükme bağlandığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan istemin usulden reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK"nın 303. maddesinde bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerektiği düzenlenmiştir. Davaya konu olayda; davacının açmış olduğu 2010/397 esas sayılı ilk dava 16/09/2010 tarihinde görevsizlik kararı verilmek suretiyle 2010/455 karar numarası ile karara bağlanmıştır. İlk davada verilen görevsizlik kararı bu ikinci davada kesin hüküm oluşturmaz, çünkü görevsizlik kararı usule ilişkin bir karar olup bununla uyuşmazlığın esası karar bağlanmış değildir. Mahkemece, bu yön gözetilmeksizin istemin dava şartı yokluğundan reddine dair karar usul ve yasaya uygun olmayıp kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 31/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.