
Esas No: 2016/16930
Karar No: 2017/5497
Karar Tarihi: 03.07.2017
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/16930 Esas 2017/5497 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.05.2012 gününde verilen dilekçe ile geçit talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine dair verilen 13.04.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, dava konusu 133 ada 18 parsel sayılı taşınmaz lehine, 133 ada 11 parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı isteminde bulunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne dair verilen ilk hüküm Dairemizin 26.02.2014 tarih, 2013/15433 E. 2014/ 2561 K. sayılı ilamıyla ""... lehine geçit kurulan 133 ada 18 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına göre malikinin ... olduğu, davacı ..."ın payının bulunmadığı, bu nedenle mahkemece davanın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken esastan incelenmesi doğru görülmemiştir..."" gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın aktif dava ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
HMK"nın 115/3. fıkrası gereğince; "" dava şartı noksanlığı, mahkemece davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.""
Her ne kadar mahkemece verilen ilk karar Dairemizce bozulmuş ve bozma ilamına uyularak 13.04.2016 tarihli karar ile davanın aktif dava ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmiş ise de yargılama sırasında davacının lehine geçit istediği 133 ada 18 parsel sayılı taşınmazı 6292 sayılı kanun gereği 24.04.2014 tarihli satış işlemi ile satın almış olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda HMK"nın 115/3. fıkrası da göz önüne alınarak artık davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığından söz edilemez.
O halde mahkemece işin esasına girilerek tarafların iddia, savunma ve delilleri değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
03.07.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.