BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/274 Esas 2022/393 Karar Sayılı İlamı
Esas No: 2021/274
Karar No: 2022/393
Karar Tarihi: 10.05.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/274 Esas 2022/393 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/274 Esas
KARAR NO : 2022/393
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 10/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; ... Tic. LTd. Şti.'nin sahibi olduğu ...'nin ZMM poliçesi ile sigortalı olduğu ... plaka sayılı aracını bir yıllığına ... A.Ş.'ye kiraya verdiğini, Mersin Liman İşletmesininde bu aracı şirketlerinde Genel Müdür Yardımcı olarak görev yapmakta olan davacı müvekkiline tahsisi ettiğini, müvekkilinin bu araç ile 17/07/2009 tarihinde Mersin'den Ankara'ya giderken saat 20.05 sularında Aksaray yakınlarında yola koyun sürüsünün çıkması üzerine orta refüje sürtünerek takla attığını, kazada sürü çobanının öldüğü, bilirkişi raporunda müvekkilinin tam kusurlu kabul edildiğini, kazadan dolayı zarar görenler tarafından .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/... E. Sayılı dosyası ile tazminat davası açıldığı, araç maliki olan ... Ltd. Şti.'nin aracı kiraya vermiş olması nedeniyle işleten sıfatı kalmadığı gerekçesi ile maddi/manevi tazminat ve yargılama giderlerinin sadece müvekkili aleyhine hükmedildiğini, mahkememe kararının yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini, karara dayanılarak müvekkili aleyhine ... İcra Müdürlüğünün 2013/... E. Sayılı dosyası ile ilanlı takip başlatıldığı, icra takibinin tebliğinden sonra müvekkilinin davalı ... şirketine başvurarak maddi/manevi tazminat ve ferilerinin zarar görenlere ödenmesini talep ettiği, ancak sigorta şirketinin işleten değiştiği gerekçesi ile başvuruyu reddettiğini, müvekkilinin zarar görenlerin tazminatlarını ödediğini, bu nedenle müvekkili tarafından zarar gören üçüncü kişilere ödenen 73.000,00 TL maddi tazminatın ödeme tarihi olan 17/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; kazaya karışan aracın müvekkiline Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere sorumlu olduğunu, sigortalı ... Ltd. Şti.'nin araç işleteni olmadığı hususunda .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/... E. Sayılı dosyasında tespit edildiğini, araç işleteni dava dışı ... A.Ş. olduğunu, bu nedenle davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazası sonucu oluşan ölüm olayı nedeniyle, ölenin yakınlarına davalı sigortanın taraf olmadığı mahkeme kararına ve icra takibine dayalı olarak maddi tazminat ödeyen davacı araç sürücüsünün ödediği bedelin, aracın trafik sigortacısı olan davalıdan sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Taraflarca delil olarak; ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/... Esas sayılı dosyası, ... İcra Müdürlüğü'nün 2013/... Esas sayılı takip dosyası, poliçe, başvuru dilekçesi, ödeme belgesi, bilgi ve belgeler ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları, tüm dosya kapsamı, kesinleşmiş .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/... Esas sayılı dosyanın kapsamı incelenerek davacının davalıdan istenebilir alacağının olup olmadığı, ve miktarının ne olduğu konusunda bilirkişi raporu alınmasın karar verilmiş olmakla, Sigorta Uzmanı bilirkişi ... tarafından sunulan 24/03/2015 tarihli bilirkişi raporu özetle; ''KTK'nun 20.maddesine göre noter kanalıyla yapılan bir Araç Satış Sözleşmesi ve dava konusu ... plakalı aracın satışı ve araç mülkiyetinin değişmesi / araç maliki işleten değişikliği söz konusu olmadığından dava konusu olayda aracın maliki ve sigorta ettireni ... Tic. Ltd. Şti.nin işleten sıfatını taşımaması ve aracı 1 yıllığına kiralayan ... AŞ.nin işleten durumunda olması, ... nolu ZMS Trafik Sigorta Poliçesinin bir devir ve mülkiyet değişikliği söz konusu olmaksızın davalı ... şirketi tarafından feshedilmesinin mümkün olmadığı, dolayısıyla davalı ... şirketinin dava konusu tazminat talebinden dolayı sorumlu bulunduğu, davacı KTK'nun 99/1 ve ZMS Trafik Sigortası Genel Şartlarının B.2 maddeleri hükümlerine göre aleyhine yapılmış olan icra takibi üzerine ve icraya herhangi bir ödeme yapmadan önce davalı ... şirketine göndermiş olduğu 29/08/2013 tarihli yazı ekinde trafik kaza raporu, araç ruhsatı, sigorta poliçesi, mahkeme kararı, Yargıtay ilamı, icra ödeme emri ve nüfus cüzdanı ile kendisine ait banka hesap numarası, cep telefonu ve adres bilgileri dahil olmak üzere gerekli olan tüm belge ve bilgileri göndermek suretiyle talepte bulunmuş ve davalı ... şirketi de 06/09/20163 tarihli ... numaralı ret yazısı ile cevap vermiş ve 8 iş günlük temerrüt süresini de ihlâl etmiş olduğundan, davalının davacının tazminat ve 17/02/2014 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz talebini kabul etmemesinin mümkün olmadığı'' kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda 2014/... Esas - 2015/ ... Karar sayılı 15/06/2015 tarihli karar ile; davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay 17.Hukuk Dairesi'nin 2016/4218 Esas - 2019/2386 Karar sayılı 04/03/2019 tarihli kararı ile; ''Davacının istemi, işleten tarafından kendisine tahsis edilen araç ile 3. Kişilere verdiği zararı yargı kararı ve icra takibi ile kendisinin ödemek zorunda kaldığı, ödediği bu bedelin, davalı trafik sigortacısından rücuen tahsiline ilişkin olup, davacının giderilmesini istediği zarar, kendisinin doğrudan uğradığı bir zarar değildir. Dava konusu edilen alacak, zarara uğrayan 3. kişilere ödenmek zorunda kalınan bedelden ibarettir. Bu itibarla; davacı, doğrudan kendisinin uğradığı zarardan dolayı talepte bulunmuşcasına, davalı sigortacı karşısında 3. kişi olmadığı için talep hakkının bulunmadığı şeklindeki gerekçe ve kabul yerinde değildir. 2918 sayılı KTK'nun 95/2. maddesi gereği, zarar gören 3. kişilere (somut olayda, kazada ölen yayanın yakınlarına) karşı poliçenin geçersiz olduğu, işletenin değiştiği gibi sebepleri ileri sürme hakkı bulunmayan davalı trafik sigortacısının, zarar gören 3. kişilere yaptığı ödemeyle onların haklarına halef olan davacıya karşı da anılan itirazları ileri süremeyeceği gözetilmelidir. Açıklanan maddi ve hukuki vakıalar karşısında mahkemece; davalı tarafından düzenlenen ZMSS poliçesi bulunan aracın işleteninin değişmesinin, poliçenin geçerliliğine ve trafik sigortacısının sorumluluğuna etkisine ilişkin yukarıda anılan yasal düzenlemeler; davacının zarar görenlere yaptığı ödeme nedeniyle, onların haklarına halef olarak davalı sigortacıdan talepte bulunduğu hususları gözetilmek suretiyle, davalının hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve hatalı gerekçeyle, yazılı olduğu biçimde davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.'' gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiş ve dosya yeni bir esas olarak 2019/364 numarasını almıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda 2019/... Esas - 2019/... Karar sayılı 10/12/2019 tarihli karar ile; davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay 17.Hukuk Dairesi'nin 2020/... Esas - 2021/... Karar sayılı 15/02/2021 tarihli kararı ile; ''Davacı taraf, icra dosyasındaki kapak hesabına göre 141.500,00 TL'yi alacaklı tarafa ödemiş ve ödenen bu bedelin 73.000,00 TL'lik kısmının maddi tazminat ile fer'ilerine ilişkin olduğunu belirterek eldeki davayı açmıştır. Mahkeme tarafından, davacının hak sahiplerine ödediği bedelin ne kadarının davalı trafik sigortacısının sorumluluğunda olan maddi tazminat ile fer'ilerine ilişkin olduğu konusunda herhangi bir hesaplama yaptırılmadan (davacı beyanı yeterli görülerek) talebin kabulüne karar verilmiştir. Oysa; ölüm ile sonuçlanan kaza nedeniyle, davalı ZMSS'nin sorumluluk başlangıç tarihi ile araç sürücüsü olan davacı ...'in sorumluluk başlangıç tarihinin birbirinden farklı olduğu; davalı ZMSS'nin, hasar ihbarından sonraki 8 işgünü içinde tazminatı ödemekle yükümlü olduğu ve bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüde düşeceği için faizden sorumlu olacağı; davacı sürücünün ise, haksız fiil faili olarak haksız fiil (kaza) tarihinde temerrüde düşmüş sayılacağı dikkate alındığında, her şeyden önce, davalının sorumlu olacağı faiz miktarı için hesaplama yaptırılması gerektiği açıktır. Açıklanan vakıalar karşısında mahkemece; kazada ölen 3.kişinin yakınları tarafından, davalıya başvurunun yapıldığı tarihten (dosya kapsamından 03.09.2013 olduğu anlaşılmakta) sonraki 8.işgününün bitiminde mütemerrit olan davalı için, dayanak ilamda hüküm altına alınan maddi tazminat için işleyecek (davalı temerrüdü ile davacının ödeme tarihi arası dönem için) faiz hesabının yapılması ve davacının davalıdan talep edebileceği maddi tazminat ile fer'ilerinden oluşan miktarın tespiti için, hesap uzmanı bilirkişiden rapor alınıp karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı biçimde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.'' gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiş ve dosya yeni bir esas olarak 2021/... numarasını almıştır.
Mahkememizce dosyanın hesap uzmanı bilirkişiye tevdi ile Yargıtay ilamı doğrultusunda hesaplama yapılarak bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olmakla, Nitelikli Hesaplama Uzmanı bilirkişi ... tarafından 15/03/2022 tarihli rapor özetle; ''Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'nin 15/02/2021 tarih 2020/... Esas 2021/... Karar sayılı ilamında; ölüm ile sonuçlanan kaza nedeniyle davalının ZMSS nın sorumluluk başlangıç tarihi ile araç sürücüsü olan davacının sorumluluk başlangıç tarihinin birbirinden farklı olduğu, davalının ZMSS nın hasar ihbarından sonraki 8 iş günü içinde tazminatı ödemekle yükümlü olduğu ve bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüde düşeceği için faizden sorumlu olacağı, sigorta şirketinin temerrüt tarihi olan 25/03/2013 tarihinden itibaren davacının maddi tazminat yönünden sigorta şirketinin sorumlu olduğu 40.567,86 TL'lik tutar 17/02/2014 tarihine kadar yasal faiz ile birlikte 43.904,57 TL olarak hesaplandığı, sigorta şirketinin diğer ferilerden sorumlu olduğu tutar 33.795,58 TL olarak hesaplandığı, tarafların faiz, masraf, vekalet ücreti ve benzeri diğer taleplerinin mahkemenin takdirleri içinde kaldığı'' kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
GEREKÇE :
Tarafların iddia ve savunmalar ile tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve usulüne uygun olarak alınan bilirkişi raporları ile Yargıtay ilamları birlikte değerlendirildiğinde; dava, trafik kazası sonucu oluşan ölüm olayı nedeniyle, ölenin yakınlarına davalı sigortanın taraf olmadığı mahkeme kararına ve icra takibine dayalı olarak maddi tazminat ödeyen davacı araç sürücüsünün ödediği bedelin, aracın trafik sigortacısı olan davalıdan sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği rücuen tahsili istemine ilişkindir. Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin, zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir sorumluluk sigortası türüdür. Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası işleteni değil, aracı takip eder. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 94. maddesinde, sigortalı aracı işletenlerin değişmesi halinde, devreden kişinin 15 gün içinde sigortacıya durumu bildirmek zorunda olduğu; sigortacının sigorta sözleşmesini durumun kendisine tebliği tarihi itibariyle 15 gün içinde feshedebileceği; sigortanın fesih tarihinden 15 gün sonrasına kadar geçerli olacağı düzenlemesine yer verilmiştir. Aynı Kanun'un 95. maddesinde ise, sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran hallerin zarar görene karşı ileri sürülemeyeceği; ödemede bulunan sigortacının, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabileceği hükümlerine yer verilmiştir. Bu bakımdan olay tarihini kapsayan ZMSS poliçesinin varlığı halinde KTK'nun 95/2. maddesi gereğince, sigortacının tazminat yükümlülüğünün azaltılması ve kaldırılmasına ilişkin poliçenin iptal edildiği, geçersiz olduğu bu nedenle sorumluluğunun bulunmadığı gibi haller, sigortacı tarafından 3. kişilere karşı ileri sürülemeyeceğinden, sigortacı zarar görene ödeme yapmak zorunda olacaktır. Somut olayda; davacının idaresindeyken kaza yapan aracın, davalı tarafından trafik sigortalı olduğu, kazada ölen yayanın hak sahipleri tarafından davacıya karşı açılan dava sonunda davacı aleyhine maddi tazminata hükmedildiği ve davacının toplam 73.000,00 TL'yi (maddi tazminat ve fer'ileri olarak) zarar gören 3. kişilere ödemek zorunda kaldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davacının istemi, işleten tarafından kendisine tahsis edilen araç ile 3. kişilere verdiği zararı yargı kararı ve icra takibi ile kendisinin ödemek zorunda kaldığı, ödediği bu bedelin, davalı trafik sigortacısından rücuen tahsiline ilişkin olup, davacının giderilmesini istediği zarar, kendisinin doğrudan uğradığı bir zarar değildir. Dava konusu edilen alacak, zarara uğrayan 3. kişilere ödenmek zorunda kalınan bedelden ibarettir. 2918 sayılı KTK'nun 95/2. maddesi gereği, zarar gören 3. kişilere (somut olayda, kazada ölen yayanın yakınlarına) karşı poliçenin geçersiz olduğu, işletenin değiştiği gibi sebepleri ileri sürme hakkı bulunmayan davalı trafik sigortacısının, zarar gören 3. kişilere yaptığı ödemeyle onların haklarına halef olan davacıya karşı da anılan itirazları ileri süremeyecektir. Açıklanan maddi ve hukuki vakıalar karşısında, davalı tarafından düzenlenen ZMSS poliçesi bulunan aracın işleteninin değişmesinin, poliçenin geçerliliğine ve trafik sigortacısının sorumluluğuna bir halel getirmeyeceğinden; davacının zarar görenlere yaptığı ödeme nedeniyle, onların haklarına halef olarak davalı sigortacıdan talepte bulunması haklı olduğu ancak ölüm ile sonuçlanan kaza nedeniyle, davalı ZMSS'nin sorumluluk başlangıç tarihi ile araç sürücüsü olan davacı ...'in sorumluluk başlangıç tarihinin birbirinden farklı olduğu; davalı ZMSS'nin, hasar ihbarından sonraki 8 işgünü içinde tazminatı ödemekle yükümlü olduğu ve bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüde düşeceği için faizden sorumlu olacağı; davacı sürücünün ise, haksız fiil faili olarak haksız fiil (kaza) tarihinde temerrüde düşmüş sayılacağı dikkate alındığında, her şeyden önce, davalının sorumlu olacağı faiz miktarı için hesaplama yaptırılması gerektiği, bu kapsamda kazada ölen 3.kişinin yakınları tarafından, davalıya başvurunun yapıldığı tarihten (dosya kapsamından 03.09.2013 olduğu anlaşılmakta) sonraki 8.işgününün bitiminde mütemerrit olan davalı için, dayanak ilamda hüküm altına alınan maddi tazminat için işleyecek (davalı temerrüdü ile davacının ödeme tarihi arası dönem için) faiz hesabının yapılması ve davacının davalıdan talep edebileceği maddi tazminat ile fer'ilerinden oluşan miktarın tespiti için hesap uzmanı bilirkişiden 15/03/2022 tarihli rapor alındığı, işbu rapora göre davalının sorumlu olacağı miktarın toplam 77.700,15-TL olarak hesaplandığı anlaşıldığından taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,
73.000,00 TL'nin ödeme tarihi olan 17/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 4.986,63-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 1.247,00-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 3.739,63-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 10.290,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 25,20-TL başvurma harcı, 1.247,00-TL peşin harç, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti ve 312,00-TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 3.084,20-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-HMK.nun 333 (1) maddesi uyarınca davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce davacıya iadesine
Dair, davacının yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde YARGITAY'a hitaben yazılacak dilekçeyle TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi. 10/05/2022
Katip ...
E-imzalıdır
Hakim ...
E-imzalıdır
