12. Ceza Dairesi 2018/176 E. , 2019/8738 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle Öldürme
Hüküm :TCK"nın 85/1, 22/3, 62/1, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve üst Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
I- Üst Cumhuriyet savcısının sanığın mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 06.11.2007 gün ve 167/222 sayılı kararında belirtildiği üzere Ağır Ceza Mahkemesi nezdindeki Cumhuriyet savcılarının yargı çevresindeki Asliye ve Sulh Ceza Mahkemelerinin hükümlerine karşı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 310. maddesi gereğince tefhim tarihinden itibaren bir ay içinde temyiz kanun yoluna başvurabilecekleri, temyiz süresinin görüldü ile değil tefhimle başlayacağı, 16/10/2014 tarihinde verilen hükme karşı 20.11.2014 tarihinde yapılan temyiz isteminin süresinde olmadığı anlaşılmakla, üst Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK"un 310 ve 317. maddeleri uyarınca tebliğnamedeki isteme uygun olarak REDDİNE;
II-Sanık müdafiinin, sanığın mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak;
1-Olay günü saat 21:45 sıralarında sanığın sevk ve idaresindeki motorsiklet ile meskun mahal dışında, gece vakti, zemini ıslak ve nemli iki yönlü asfalt kaplama, görüş far ışığı altında olan yolda seyir halindeyken, olay mahalline geldiğinde, karşı yönden gelen ve dosya kapsamındaki delillerden farlarının yanmadığı anlaşılan müteveffa ...’e ait motosikletle yol ortasında çarpışması sonucu ...’in vefatı ile sonuçlanan olayda; sanığın Hayrabolu Devlet Hastanesinde yapılan ilk muayenesinde alkolmetre ile ölçüm yapılamaması nedeni ile kullandığı alkolün kanındaki oranının tam olarak tespit edilemediği, ancak fiziki muayenede koklamakla alkollü olduğunun tespit edildiği, sanığın ifadesinde de iki adet bira içtiğini ikrar ettiği gerekçesi ile mahkemece bilinçli taksir hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiş ise de, dosya kapsamında alkol miktarına veya sanığın dış görünüş itibariyle emniyetli şekilde araç sevk ve idare edemeyeceğine ilişkin bir tespitin bulunmaması karşısında, sanık hakkında bilinçli taksir hükümlerinin uygulama koşullarının bulunmadığı anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK’nın 22/3 maddesi uygulanmak suretiyle fazla ceza tayini,
2-Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle aynı Kanun"un 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekmekte olup, dava konusu olayda 01.07.2014 tarihli İstanbul Adli Tıp Kurumuna ait 3751 sayılı rapordaki sanığın tali kusurlu olduğuna ilişkin (I) numaralı tespitin dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmakla, maddede öngörülen cezanın alt sınırı nazara alınmak suretiyle, cezada orantılılık ilkesi ile adalet ve hakkaniyet kurallarına uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, alt sınırdan uzaklaşılarak teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmek suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini,
3-Olay tarihinde sürücü belgesi bulunmadığı kaza tespit tutanağında belirtilen ve UYAP"tan yapılan sorgulamada ehliyeti bulunmayan sanık hakkında, TCK"nın 53/6. maddesinin uygulanmasına karar verilmesi,
4-Katılanlar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan vekalet ücretinin sanıktan tahsili ile katılanlara verilmesine karar verilmesi yerine, "hazineye gelir kaydına" şeklinde karar verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
TCK"nın 53/6. maddesinde, belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkumiyet hâlinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebileceğine ilişkin hükmüne rağmen sanığa ait sürücü belgesinin 3 yıl 6 ay süreyle geri alınmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA; 12.09.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.