11. Ceza Dairesi Esas No: 2015/8798 Karar No: 2017/1891 Karar Tarihi: 15.03.2017
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/8798 Esas 2017/1891 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın babasına ait çek koçanlarından aldığı çekleri yetkisi olmamasına rağmen düzenleyip kullanmak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçu işlediği iddiasıyla yargılanan sanık, mahkumiyet kararı aldı. Ancak, belgelerin dosyada bulunmaması ve aldatıcılık niteliğinin belirlenmesi gerektiği hususu nedeniyle, duruşmada inceleme yapılması ve özelliklerinin dosyaya konulması gerektiği, ayrıca sanığın aynı suç işleme kararına bağlı olarak zincirleme biçimde resmi belgede sahtecilik suçu oluşturup oluşturmadığının değerlendirilebilmesi için davaların birleştirilmesi ya da celp edilip incelenerek özetinin duruşma tutanağına geçirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenlerle, sanığın hukuki durumunun tam olarak tayini gerektiği ve eksik soruşturma sonucu hüküm kurulduğu gerekçesiyle hüküm BOZULMUŞTUR. Kanun maddeleri ise şöyledir: 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi.
11. Ceza Dairesi 2015/8798 E. , 2017/1891 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanığın babasına ait çek koçanından aldığı 2 adet çeki yetkisi olmamasına rağmen düzenleyip kullanmak suretiyle atılı resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia ve kabul edilen kamu davasında;Suça konu çek asıllarının dosyada bulunmaması ve mahkemece duruşma esnasında inceleme yapılmadığının anlaşılması karşısında, belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, adli emanetin 2010/233 sırasında kayıtlı belge asılları celp edilerek incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve denetime olanak verecek şekilde dosya içine konulması, aldatıcılık niteliğinin bulunduğunun belirlenmesi halinde, sanığın babasına ait çek yapraklarını düzenleyip kullandığı iddiasıyla Alaşehir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/2 E. 2013/503 K. sayılı dosyasında yapılan yargılaması sonunda aldığı mahkumiyet kararının Dairemizin 01/03/2017 gün 2015/5649 E. 2017/1476 K. sayılı kararı ile bozulduğu, her iki dosyada da sanığın babasına ait çekleri onun rızası ve bilgisi olmaksızın alıp kullandığı anlaşılmakla;, ayrıntıları Dairemizin 2013/2234 E, 2015/824 K sayılı ilamı ile, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.12.2013 gün ve 1475-577, 30.05.2006 gün ve 173/145, 13.10.1998 gün 305/304, 20.03.1995 gün ve 48/68 ile 02.03.1987 gün ve 341/84 sayılı kararlarında açıklandığı üzere,aynı suç işleme kararının varlığının, olaysal olarak suçun işlenmesindeki özellikler, suçun işleniş biçimi, fiillerin işlendikleri yer ve işlenme zamanı, fiiller arasında geçen süre, mağdurların farklı olup olmadıkları, ihlal edilen değer ve yarar ile korunan değer ve yarar, olayların oluşum ve gelişimi ile tüm özelliklerinin değerlendirilerek belirlenmesi gerektiği, suçların işlenme tarihleri arasında az veya çok bir zaman aralığı bulunması, suç mağdurlarının birden fazla olması halinde teselsülü reddetmenin adalet ve hakkaniyete uygun bulunmayacağının belirtilmesi ve sahtecilik suçlarında suçun mağdurunun genel anlamda kamu güveni olup suçun işlenmesiyle suçtan zarar gören gerçek kişilerin sayısının fazla olmasının zincirleme suç hükümlerinin uygulanması koşullarını etkilemeyeceği cihetle, sanığın her iki dosyadaki eylemlerinin aynı suç işleme kararına bağlı olarak zincirleme biçimde resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturup oluşturmadığının değerlendirilebilmesi için mümkünse davaların birleştirilmesi, değil ise celp edilip incelenerek özetinin duruşma tutanağına geçirilmesi ve bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosya arasına konulmasından sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik soruşturma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15/03/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.