Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/11292 Esas 2017/5455 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11292
Karar No: 2017/5455
Karar Tarihi: 22.06.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/11292 Esas 2017/5455 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan bir davada, davacı tarafından verilen dilekçeler sonucunda, davaların kabulüne veya reddine dair verilen hükümler, davalının temyiz itirazları sonrasında Yargıtayca incelenmiştir. Davacı, hükmün temyiz edilerek dosyanın Yargıtay’a gönderilmesinden sonra davadan feragat etmiştir. Feragatin, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olduğu 6100 sayılı HMK’nun 307. maddesi ile belirtilmektedir. 6100 sayılı HMK’nun “Feragat ve kabulün şekli” başlıklı 309. maddesi hükmüne göre de feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Kararın davacının davadan feragati hakkında mahkemesince bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 6100 sayılı HMK’nun 307. maddesi: Feragatin, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olduğu belirtilmektedir.
- 6100 sayılı HMK’nun “Feragat ve kabulün şekli” başlıkl
14. Hukuk Dairesi         2016/11292 E.  ,  2017/5455 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Asıl dosyada davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 05.12.2012 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal, birleştirilen dosyada davacı vekili tarafından 18.12.2014 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine dair verilen 22.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı, hükmün temyiz edilerek dosyanın Yargıtay’a gönderilmesinden sonra vermiş olduğu kimliği onaylı 16.06.2017 tarihli dilekçesi ile davasından feragat ettiğini bildirmiştir.
    6100 sayılı HMK’nun 307. maddesinde feragatin, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olduğu belirtilmiştir.
    6100 sayılı HMK’nun “Feragat ve kabulün şekli” başlıklı 309. maddesi hükmüne göre de feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.

    Davadan feragat, davacının açmış olduğu davadaki talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Davacının, davalı taraftaki mecburi dava arkadaşlarından (davalılardan) biri hakkındaki davadan feragat etmesi diğer mecburi dava arkadaşlarını (davalıları) da etkiler. Yani bu halde mahkemece bütün davalılar hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir.
    Yukarıda belirtildiği üzere feragatin kati bir hükmün hukuki neticelerini hasıl edeceği hükme bağlanmıştır. Yine belirtmek gerekir ki feragatin geçerliliği karşı tarafın muvafakatine bağlı değildir. Etkisini onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile doğurur. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamaları da bu doğrultudadır. (11.4.1940 tarihli ve 70 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.5.1992 tarihli ve 1992/2-250/364 sayılı Kararı)
    Bu nedenle kararın davacının davadan feragati hakkında mahkemesince bir karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 22.06.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.