18. Ceza Dairesi 2015/44114 E. , 2018/298 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanığın olayda kullanıldığı kabul edilen baltanın kendine ait olmadığını belirttiği, müşteki ...’ın soruşturma aşamasındaki beyanında “...şahıs karanlık arasından çıkarak bana sarıldı, benimle boğuşmaya başladı, gelmeyin boğazını keserim” dedi, elinde balta vardı. Polis memuru ... havaya ateş etti, ben şahsın elindeki baltayı yere düşürttüm” şeklindeki anlatımına karşın, kovuşturma evresinde “sanığın elinde kesici bir alet olup olmadığını görmedim. Polis memuru ateş edince sanık panikledi bu sırada ben sanığın elinden kurtuldum, elinde emanete alınan sapsız baltayı hiç görmedik” dediği; müşteki ...’in de kolluktaki beyanında, boğuşma sırasında sanığın elindeki cismi, polis memurunun düşürttüğünü ifade etmesi karşısında, kovuşturma aşamasındaki beyanında, sanığın elinde kesici ve delici alet görmediğini söylediği anlaşılmakla, müştekilerin aşamalardaki beyanları arasındaki çelişkinin giderilmeye çalışılması giderilemediği takdirde hangi beyana hangi nedenle üstünlük tanındığı açıklanıp tartışılmadan, eksik incelemeyle sanık hakkında TCK’nın 265/4. maddesinin uygulanmasına karar verilmesi,
2- TCK"nın 125/4. maddesinde ağırlaştırıcı neden olarak öngörülen aleniyetin söz konusu olabilmesi için olay yerinde başkalarının bulunması yeterli olmayıp, hakaretin belirlenemeyen sayıda kişi ve herkes tarafından görülme, duyulma ve algılanabilme olasılığının bulunması, herhangi bir sınırlama olmaksızın herkese açık olan yerlerde gerekmesi ve somut olayın evin bahçesinde gerçekleşmiş olması karşısında, öncelikle suçun işlendiği yerin mahallinde keşif yapılarak niteliğinin tespit edilmesi ve buna göre aleniyet ögesinin ne şekilde oluştuğunun tartışılması gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle sanığın cezasında anılan Kanun maddesince artırım yapılması,
3- Görevli memura hakaret suçundan hüküm kurulurken temel cezanın doğrudan TCK"nın 125/3-a maddesi uyarınca belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
4- Hakaret suçunda asgari hadden temel ceza belirlenmesine karşın, görevi yaptırmamak için direnme suçunda, TCK"nın 3/1. maddesinde açıklanan "suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur" şeklindeki "orantılılık" ilkesine uyulmadan, TCK"nın 61. maddesindeki ölçütlerin soyut olarak yazılması suretiyle hapis cezasının alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi suretiyle çelişkiye yol açılması,
5- Görevi yaptırmamak için direnme suçunun birden fazla kamu görevlisine karşı işlendiği kabul edildiği halde, TCK"nın 43/2. maddesinin uygulanmaması,
6- 18/06/2014 tarih 6545 sayılı Kanunun 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3 maddesine göre, sanık hakkında hakaret suçundan hükmolunan adli para cezalarının ödenmemesi halinde hapse çevrilemeyeceğinin göz önüne alınması zorunluluğu,
7- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulama olanağının ortadan kalkmış olması,
8- Sanığın lehe hükümlerin uygulanması istemi bulunması karşısında, görevi yaptırmamak için direnme suçundan hüküm kurulurken TCK"nın 51. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda kanuni dayanakları da gösterilerek olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki düşünceye kısmen uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken aleyhe temyiz olmadığından, 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 16/01/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.